Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6050
Karar No: 2011/3219
Karar Tarihi: 6.6.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6050 Esas 2011/3219 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/6050 E.  ,  2011/3219 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve Kabalak Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Düzce 2.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 16.12.2009 gün ve 523/1215 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R


    Davacı ... dava dilekçesinde; Kadastro çalışmaları sırasında 182 ada 36 sayılı parselin 683,89 m2 yüzölçümlü olarak adına tespit ve tescil edildiğini bu taşınmazın sınırında bir kısım taşınmazın 8 metre genişliğinde yola bırakıldığını bu yerin kendisine ait olduğunun herkesce bilindiğini bu nedenle taşınmazın yola ayrılan kısmının iptali ile kendisine ait 182 ada 36 sayılı parsele ilavesi suretiyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili 7.4.2009 tarihli cevap dilekçesiyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... tüzel kişiliğini temsilen köy muhtarı, 20.5.2009 tarihli yargılama oturumunda açılan davayı kabul etmediklerini daha önce bu yerde 2 metre genişliğinde yol bulunduğunu, kadastro çalışmaları sırasında bu yolun genişletildiğini, keşifte yolun durumunun ortaya çıkacağını bildirmiştir.
    Mahkemece, teknik bilirkişilerin 3.11.2009 tarihli raporu ekinde sundukları krokide D harfi ile işaretlenen toplam 138.40 m2’lik taşınmaz bölümünün davacıya ait 182 ada 36 sayılı parsele eklenmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı adına tespit ve tescil edilen 182 ada 36 sayılı parselin tespit tarihi 22.2.2007 olup kadastro tutanağı 26.4.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmazın iddiaya göre bu tarihte paftasında yol olarak gösterildiğinin kabulü gerekir. 29.5.2009 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar dava konusu yapılan yerin yol (patika yol) olduğunu bildirmişlerdir. Dosya arasında
    bulunan orijinal pafta üzerinde yapılan incelemede tescili istenen ve paftasında yol olarak bırakılan kısmın önceden var olan kadim yol olduğu, keşif tutanağı ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile saptandığı, 182 ada 31,32,35,36,25 ayna ada 31,9,12,13,14,15 sayılı parseller ile 183 ada 1,2,3,4,8,31,14,6,16 ve yine 182 ada 16,27,26,28,29,30 ve 37 parseller arasında bulunan yollarla bağlantı sağladığı, sözü edilen parsel sahipleri tarafından aktif yol olarak kullanıldığı, orijinal pafta kapsamıyla sabit olduğu, kadim yolların TMK.nun 715 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B-son fıkrası ile aynı maddenin C bendi uyarınca kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilmesinin mümkün olmadığı, açıktır. Aktif durumda bulunan ve herkes tarafından kullanılan diğer yollarla bağlantıyı sağlayan yolların az önce açıklandığı gibi belirtilen kanun maddeleri gereğince kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilmesi mümkün değildir. Anılan maddeler gereğince aktif durumda bulunan yol ile ilgili davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Kabul şekline göre de davacı adına tapuda kayıtlı bulunan 182 ada 36 sayılı parselin tespit tarihi 22.7.2007 olduğuna göre bu tarihten dava konusu yerin paftada yol olarak bırakıldığı anlaşılmaktadır. Kadastro tespitinin yapılması ile kadastrodan önceki zilyetlik kesintiye uğrar ve tespitten itibaren başlayacak yeni zilyetlik süresine eklenemez. Bu nedenle paftada yol olarak yada tespit harici bırakılan yerlerin zilyetlikle edinilebilmesi için paftada yol olarak gösterildiği yada tespit dışı bırakıldığı tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar yeniden 20 yıllık kazanma süresinin geçmiş olması gerekir. Dava konusu taşınmaz 22.7.2007 tarihinde paftasında yol olarak bırakıldığı tarihten davanın açıldığı 18.3.2009 tarihine kadar kazanmayı sağlayan 20 yıllık süre henüz dolmamıştır. Paftada yol olarak bırakıldığı tarihten itibaren 2 yıl 1 ay sonra açılan davanın makul süre içerisinde açıldığının kabulüne olanak bulunmamaktadır. Bu sebeple de davanın reddi gerektiği halde kabulü doğru bulunmamıştır.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmün açıklanan nedenle HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 6.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi