20. Hukuk Dairesi 2012/7434 E. , 2013/413 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler ve Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1983 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosu sırasında ... Köyü, 595 parsel sayılı 20950,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde, belgesiz olarak 440, 482, 498 ve 499 sayılı parseller birer parça ve 483, 484, 485 ve 490 sayılı parseller bir bütün olarak ......un 20 yılı aşkın bir zamandan beri zilyetliğinde olduğu, ancak, 440, 482, 498 ve 499 sayılı parsellerin her birinin yüzölçümünün 20 dönümü geçmediği ve bir bütün halinde bulunan 483, 484, 485 ve 490 sayılı parsellerin toplam yüzölçümünün 20 dönümü geçtiği ve 20 dönüm fazlası olan bölümün 483 sayılı parselden ifraz edildiği belirtilerek, ifraz edilen bölümün 20 dönüm norm fazlası olarak 595 parsel sayısı altında Hazine adına tarla niteliğiyle tespit edildiği bildirilmiştir. Tutanağın 19.08.1983 tarihinde kesinleşmesi ile Hazine adına tapu oluşmuştur.
Davacı gerçek kişiler vekili 06.10.1988 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu 595 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerinin murisi ...un emek ve para sarfıyla zilyet ve tasarrufunda olduğu ve müvekkillerinin murisi adına tespit ve tescil edilmesi gerekirken, Hazine adına tesbit edilmesinin doğru olmadığı iddiasıyla, taşınmazın tapu kaydının iptali ve müvekkilleri adına miras hisseleri oranında tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu ... Köyü, 595 parsel sayılı taşınmazın miras hisseleri oranında davacı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş, mahkemece verilen bu hüküm, davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.11.2005 gün ve 2005/6044 - 7764 sayılı bozma kararında özetle: “taşınmazın kesinleşen orman sınırları dışında kalıp kalmadığının belirlenmesi, şayet kesinleşen orman sınırları dışında kalan bir yer ise, o takdirde gizli memleket haritası, amenajman haritası ve yöreye ait hava fotoğraflarından yararlanılarak ve bunların uzman bilirkişiler vasıtasıyla uygulanması sonucu taşınmazın niteliğinin kesin olarak belirlenmesine çalışılması, taşınmazın imar ihyasının hangi tarihte başlandığı ve imar ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarının dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle açılığa kavuşturulması, imar ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren 20 yıllık kazanma süresinin gözönünde tutulması, taşınmaz ve çevresini gösterir renkli fotoğrafların çektirilerek dosyaya eklenmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliler birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... Köyü, 595 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin 24.12.2011 tarihli raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 13665,00 m² yüzölçümündeki bölümünün, 595 sayılı parselden ifrazıyla, bu bölümün davacıların miras payları oranında adlarında tesciline, krokide (B) ile gösterilen 7285,00 m² yüzölçümündeki bölümün Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler ve Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, zilyetlik nedeniyle kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılan 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü süre içinde açılan tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 08.07.1973 tarihinde ilân edilerek kesinleşen,.... Serisi bazında yapılmış seri bazda orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve özelikle uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli 595 parsel sayılı taşınmazın krokide (B) ile gösterilen bölümün orman sayılan yerlerden, (A) ile gösterilen bölümün ise orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve krokide (A) ile gösterilen bölüm yönünden adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı gerçek kişiler ve Hazine vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişilere yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 28.01.2013 günü oy birliği ile karar verildi.