Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/22341
Karar No: 2016/3
Karar Tarihi: 11.01.2016

Bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/22341 Esas 2016/3 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkla katılan arasında ticari ilişki olduğu ve katılanın sanığa üç adet senet verdiği belirtilen kararda, katılanın senet bedelini ödememesi nedeniyle sanıkla aralarında bir icra takibi başlatıldığı ifade edilmiştir. Ancak, sanığın bedelsiz senedi kullanma suçu işlediği iddiasının somut olaya uygun olarak değerlendirilmediği ve suç unsurlarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır. Bu sebeple, sanığın beraatına karar verilmiştir.
Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 156. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/2-a maddesi hükümleri uyarınca sanığın suçsuzluğuna karar verildiği belirtilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 53. madde ile ilgili kısmi iptal kararının dikkate alınarak yeniden değerlendirme yapılmadığı ifade edilmiştir.
15. Ceza Dairesi         2013/22341 E.  ,  2016/3 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : 2. Sulh Ceza Mahkemesi

SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma


Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın, sanıkla yaptığı ticari ilişki çerçevesinde sanığa borçlandığı ve sanığa bir tanesi 44.000 Mark, iki tanesi de 25.000 Mark olan üç adet senet verdiği, katılanın, senet bedelini ödememesi üzerine aleyhine 14/07/2004 tarihinde icra takibi yapıldığı, katılanın, bir adet 25.000 Mark bedelli senetlerden birine mahsuben 20/06/2006 tarihinde ödeme yapmasına rağmen, sanığın bu ödemeyi dikkate almayarak, senet bedelinin tamamı üzerinden daha önce başlattığı takibe devam etmek suretiyle bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için;sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile koyması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır. Bu hukuksal olgular ışığında somut olay değerlendirildiğinde, katılan tarafından ödeme olgusunun gerçekleştirildiği tarihten önce, sanığın zaten katılan hakkında başlattığı bir icra takibinin mevcut olduğu, katılan tarafından yapılan ödemeden sonra, sanığın, ödemeyi dikkate almadan takibe devam etmesinde, suç teşkil eden bir unsur bulunmadığı, zira, ortada baştan itibaren bedelsiz kalan bir senedin takibe konulmasının söz konusu olmadığı; ayrıca, katılan tarafından gönderildiği belirtilen paranın, takip konusu 25.000 Mark bedelli senet için gönderildiğinin ispatlanamadığı, paranın sanığa gönderilmesi sırasında, hangi senede istinaden gönderildiğinin şerh düşülmediği, 44.000 Mark bedelli senedin katılan tarafından daha önce ödendiği sabitse de, katılanın, sanığa iki adet 25.000 Mark bedelli senet için borçlu olduğu dikkate alınarak, yapılan ödemenin hangi senede ilişkin olduğunun tespit edilemediği, bu şekilde, sanıkla katılan arasında birden fazla hukuki ilişki bulunduğu ve taraflar arasında bu anlamda hukuki bir ihtilaf bulunduğu anlaşılmakla, unsurları itibariyle oluşmayan suç nedeniyle sanığın, 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
a-Sanık hakkında; 5237 sayılı TCK"nın 156. maddesi gereğince hüküm kurulurken, hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece hapis cezasına hükmedilmesi,
b-5237 sayılı TCK"nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak, lehe olan söz konusu iptal kararı nedeniyle yeniden değerlendirme yapılmaması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi