20. Hukuk Dairesi 2012/6682 E. , 2013/410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1958 yılında yapılan kadastro sırasında ...., (Beldesi) 2331 parsel sayılı 5140,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla niteliğiyle davalı gerçek kişinin murisi.... adına tespit edilmiştir.
Bu tesbite karşı... tarafından 17.11.1958 tarihli dilekçe ile taşınmazı validesinin köye hibe ettiğini ve tenkisen hissesinin kendisine verilmesi istemiyle itiraz etmiştir.
Tapulama Komisyonu 14.05.1965 tarihli kararı ile, Tapulama Kanununun geçici 2. maddesine göre, tapulama hâkimliğince müdürlüğe devredilen, tapulaması ikmal edilip de, itirazlı bulunan tutanaklara ait tapulama hâkimliğine davaları açılmamış olan 674 adet dosyanın, tapulaması eskiden yapılmış olması sebebiyle, köylerde dosyaların komisyonlarınca tetkik ve tahkiki için gerek mesafenin ilçe merkezinde uzak olması, gerekse o zamana ait bilirkişi ve muhtarları bulmanın mümkün olamayacağı ve sıhhatli bir sonuca varmak mümkün olmadığı,... İlçesinin bölge merkezine 165 km uzak oluşu ve bundan başka üç ilçesinin daha itirazlı 3000 evrakının komisyona gelmesi ve bu dosyaların..... dâhil 4 ayda sonuca varılması hiçbir şekilde mümkün olmadığı, müddetinde dolmakta olduğu ve mahkemece yapılacak inceleme ve tetkikin daha doğru olacağı gerekçesiyle, Tapulama Kanununun 29. maddesi gereğince 674 adet dosyanın... Tapulama Hâkimliğine devrine karar verilmiş ve 2331 sayılı parselle ilgili dosya da yukarıda belirtilen gerekçe ile tapulama mahkemesine gönderilmiştir.
Tapulama mahkemesi, 24.09.1965 tarihli tensip kararıyla, 2331 parsel sayısıyla ... adına yapılan tesbite, ...’ın 17.11.1958 tarihinde (bu gayrimenkulü validem köye hibe etmiştir, tenkisen hissemin bana verilmesi) kaydıyla vaki itirazı üzerine ihtilaflı olarak mahkemeye tevdi olunan evrak, mahkeme esas defterinin 959/177 numarasına kaydedildiği ifade edilmiştir. Ancak, niçin önceki yıllara ait bir esasa kaydedildiği anlaşılamamıştır.
Tapulama mahkemesinin 1959/177 esasında dava görüldüğü sırada, Orman Yönetimi 16.06.1969 tarihli dilekçesiyle, taşınmazın orman kadastro sınırları içinde kalan bölümünün tespitinin iptali ve bu bölümün orman olarak tapulama dışı bırakılması istemleriyle davaya katılmıştır.
... Tapulama Mahkemesi 15.07.1970 tarih, 1959/177 – 1970/188 sayılı kararıyla, 766 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin “bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte tapulama mahkemesine intikal etmiş olup da, 5602 sayılı Kanuna tevfikan duruşmaları açılmamış bulunan itirazlı parsellere ait dosyalar, 28 inci madde mucibince itirazları tetkik edilmek üzere, tapulama komisyonuna devredilir.” hükmü ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 28. maddesi gereğince tapulama komisyon itirazları inceleyip bir karar vermek zorunda bulundukları ve tapulama
komisyonca bir karar verilmesi ve verilecek karara karşı usûl dairesince iş mahkemeye intikal ettiği takdirde, tapulama mahkemesinin işin esasına girişmesi gerektiği gerekçeleriyle, dosyanın ... Tapulama Komisyonuna geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Komisyona gelen dosya uzun süre karara bağlanmamış ve nihayetinde kadastro komisyonu, 29.11.2007 tarihinde “itiraza konu 2331 sayılı parselin ceddinden intikal ve verasetten Mehmet kızı ....’ın nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile zilyet ve tasarrufunda olduğu, itirazcının itiraza konu parselin bu parselin güney batı kısmında bulunan 2333 sayılı parselle ilgili olabileceği, itirazın sehven yapıldığı, itirazcının bu parselde hak ve ilgisinin olmadığı gerek kadastro bilirkişilerinin, gerekse itirazcının oğlu....’ın beyanlarından anlaşıldığı gerekçesiyle, tapulama mahkemesinde görülen davaya asli müdahil sıfatıyla katılan ... Yönetiminin itirazı hakkında herhangi bir gerekçe ve karar alınmaksızın, taşınmazın,.... Kızı .... adına 5140,00 m² miktarında ve tarla vasfında tespitine karar vermiş ve bu karar 04.12.2007 – 02.01.2008 tarihleri arasında askı ilâna çıkarılmıştır.
Davacı Hazine vekili 02.01.2008 tarihli dilekçesiyle, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve çevresindeki taşınmazlar ile birlikte orman ile çevrili olduğunu ve taşınmazın ormanla bütünlük sağladığı iddialarıyla dava açmıştır.
Orman Yönetimi 09.05.2011 tarihli harçlı dilekçesiyle, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüyle,... Beldesi, 2331 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede tespit tarihinden önce 1946 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 23.08.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taşınmazın tam kapalılıkta eylemli orman olduğu anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 28/01/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.