12. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1777 Karar No: 2019/3353 Karar Tarihi: 26.02.2019
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/1777 Esas 2019/3353 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2019/1777 E. , 2019/3353 K.
"İçtihat Metni"
.......
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yönelik yapılan incelemede; 1-7201 sayılı Tebligat Kanun"un bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. "Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. maddesine göre "Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır". 7201 sayılı Kanun"un 10. maddesinin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır” şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, önceki adresinde bulunamayan sanığın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi olup olmadığının araştırılarak MERNİS adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesine göre tebliğ yapılması gerektiği, ancak MERNİS adresinin olmadığının tespiti halinde 35. maddeye göre eski adrese tebliğ işlemi yapılabileceği cihetle, duruşma davetiyesinin sanığın yetkilisi olduğu anlaşılan borçlu şirketin ticaret sicilinde müseccel adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre usulsüz tebliği ile sanığın yokluğunda yargılama yapılarak savunma hakkının kısıtlanması, 2-Sanığın yetkilisi olduğu borçlu şirketin müseccel adresinde yapılan zabıta araştırmasında, firmanın adreste bulundığı ve 2015 yılı içinde adresten ayrıldığı, ....... Vergi Dairesi’nin 28/12/2015 tarihli müzekkere cevabına göre borçlu şirket hakkında 28/02/2015 tarihinde re’sen terk işlemi uygulandığı buna rağmen şirketin ticaret sicilindeki kaydının faal göründüğü gözetilerek, sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken, haciz işlemi uygulanmadığından bahisle yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 26/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.