Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16851
Karar No: 2020/6894
Karar Tarihi: 05.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16851 Esas 2020/6894 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava mirasın gerçek reddi talebi üzerine açılmıştır. Mahkeme, mirasbırakanın son yerleşim yeri Güngören olduğu için davanın yetki yönünden reddine karar vermiştir. Ancak davacılar vekili, eksikliklerin tamamlanması için muhtıra gönderildiğini ancak yasal dayanağın yanlış gösterildiğinden ara kararın doğru olmadığını iddia etmiştir. Temyiz incelemesinde, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyanın tespiti ve tescilinin çekişmesiz yargı işi olduğu belirtilerek, ret isteğinin tespit ve tescilinde, istekte bulunanın oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu açıklanmıştır. Bu nedenle, mahkemece davacıların isteğinin süresinde ve usulüne uygun olup olmadığının tespiti ile mirasçılık sıfatının varlığının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, temyiz itirazları kabul edilerek karar BOZULMUŞTUR. Konuyla ilgili kanun maddeleri ise; TMK 609/1-2, TMK Uygulama Tüzüğü 39/2, HMK 77, HMK 382/2-c/7 ve HMK 384'tür.
14. Hukuk Dairesi         2016/16851 E.  ,  2020/6894 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından 14.09.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yetki yönünden reddine dair verilen 28.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Talep, mirasın gerçek reddinin tespitine ilişkindir.
    Talep edenler vekili olduğunu iddia eden, müvekkillerinin mirasbırakanı ...’ın 08.07.2015 tarihinde öldüğünü, müvekkillerinin mirası kayıtsız şartsız reddettiklerini ifade ederek mirası reddin tespitini istemiştir.
    Mahkeme, mirasbırakanın son yerleşim yerinin Güngören olması nedeni ile talebin yetki yönünden reddine ve kesin yetkili mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermiştir.
    Hükmü, talep edenler vekili olduğunu iddia eden temyiz etmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 77. maddesinde, “Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.’’ düzenlemesi yer almaktadır.
    Öte yandan, Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet Ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince, mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur.
    Somut olaya gelince, talep edenler olarak gösterilen ..., ..., ... adına vekaletname ibraz edilmeden, diğer talep eden ... yönünden ise mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulmadan açılan dava nedeni ile mahkemece 17.09.2015 tarihinde eksikliğin tamamlanması için talep edenler vekili olduğunu iddia edene muhtıra tebliğ edilmiş ise de mahkemenin ara kararında Hukuk Muhakemeleri Kanununun 77. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin belirtilmesi gerekirken yasal dayanak yanlış gösterilerek davanın reddine karar verileceği belirtildiğinden ara karar doğru olmayıp buna dayalı hüküm kurulamaz.
    Kabule göre de, uyuşmazlık, TMK"nun 605/1 maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin iş bu davada yerel mahkemenin görevinin; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde TMK. 609. maddede gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir. Bilindiği üzere, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyan; bozucu yenilik doğurucu niteliktedir. Bu beyan Sulh Mahkemesine ulaşmakla sonuç doğurur.
    Türk Medeni Kanununda, ret beyanının, “Mirasın açıldığı yer” sulh mahkemesine yapılacağına dair bir hüküm yoktur. (TMK. m. 609/1-2) Kanunun 609. maddesinin dördüncü fıkrasında, “Süresi içinde yapılmış ret beyanından” söz edildiğine göre; buradaki düzenleme, ret beyanının yapılacağı yer mahkemesini değil, bu beyanın tescil edileceği özel sicili tutmakla yetkili sulh mahkemesini belirtmektedir. Sicilin, mirasın açıldığı yer sulh mahkemesince tutulması doğaldır. Çünkü, üçüncü kişilerin, özellikle alacaklıların reddin mevcut olup olmadığını öğrenmek için ilk başvuracakları yer, mirasın açıldığı yerdeki sulh mahkemesince tutulan özel kütüktür. Özel sicil, mirasın açıldığı yer sulh mahkemesince tutulduğuna göre, red beyanı da aynı mahkemeye yapılmalıdır şeklindeki bir çıkarım, yasal düzenlemeye uygun değildir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu da, “Mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyanın tespit ve tescilini” çekişmesiz yargı işi kabul etmiş (m.382/2-c/7) ve kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesini yetkili kılmıştır. (m.384) Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, bu Kanuna göre de, ret isteğinin tespit ve tescilinde, istekte bulunanın oturduğu yer mahkemesi yetkilidir. Bu mahkeme, mirasın reddi beyanını alır, tutanakla tespit edip özel kütüğüne yazılmasına karar verir. Şayet o yer mirasbırakanın yerleşim yeri değilse, bu kararı özel kütüğü tutmakla görevli mirasın açıldığı yer sulh mahkemesine gönderir. O yer sulh hukuk mahkemesi de özel kütüğe bu kararı yazar. O nedenle, mirasçının mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin yazılı veya sözlü beyanını, oturduğu yer sulh mahkemesinde yapmasında “Yetki” bakımından bir yanlışlık bulunmamaktadır.
    Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince, mahkemece kendi ikametgahlarında mirasın gerçek reddini talep eden davacıların isteğinin süresinde olup olmadığı ve reddedenlerin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğunun anlaşılması halinde ret beyanının tespitine, ret beyanının özel kütüğe tescili için ise kararın bir örneğinin murisin son ikametgahı Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken belirtilen husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine 05.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi