21. Hukuk Dairesi 2016/13460 E. , 2018/1197 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01.10.2013 tarihinden itibaren yetim aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının babası ..."in askerlik görevini hangi tarihlerde yerine getirdiğinin tespiti ile davacıya babasından dolayı 01/10/2013 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının babası ..."in 1910 ... doğumlu olup 19/12/1977 tarihinde vefat ettiği ve 01/09/1973-19/12/1973 arasında 1526 gün 506 sayılı Yasa kapsamında çalışmalarının bulunduğu, davacının 03/10/2013 tarihinde Kurum kayıtlarına giren dilekçesi ile babasının adına 9 ay için askerlik borçlanması yaparak kendisine ölüm aylığı bağlanmasını talep ettiği, Kurum tarafından davacının dilekçesinin üzerine askerlik belgesinin istendiğine dair no düşüldüğü, bundan başka Kurumca yapılan herhangi bir işlem bulunmadığı, davacının 01/10/2013 tarihinde askerlik borçlanması için 2.328 TL ödeme yaptığını belirttiği, buna ilişkin dekontu dosyaya sunduğu ancak dekontun okunabilir nitelikte olmadığı ve neye ilişkin olarak bu ödemenin yapıldığının dekonttan anlaşılamadığı, davacının babasının askerlik tarihlerinin tespiti açısından çeşitli Kurumlara yazılar yazıldığı ancak askerlik süresinin tespit edilemediği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının babası ..."in askerlik yapıp yapmadığına dair kayıtları tutmak devletin görevi olup murisin askerliğe elverişli olmadığına ya da askerlik yapmadığına dair de herhangi bir belge ya da kayıt bulunmamaktadır. Bu durumda, murisin askerlik süresine ilişkin kayıtlarının bulunmaması askerlik yapmadığı anlamına gelemez. Ancak, muris ..."in 1910 ... doğumlu olduğu anlaşıldığından nüfusa kayıt işleminin ne zaman yapıldığının, Türk vatandaşlığına ne zaman alındığının belirlenmesi ve buna göre tescil işleminin ileri yaşlarda yapılması halinde askere alınma süresi geçtiğinden Türkiye"de askerlik görevini yapmamış olması durumunun ortaya çıkacağının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, Türk vatandaşlığına geçmeden veya nüfusuna tescil edilmeden önce bulunduğu ülkede askerlik yapmış olduğunu dair bir kayıt veya iddia varsa bu durum da araştırılmalıdır. Ayrıca, davacının askerlik borçlanmasına ilişkin olarak ödeme yaptığına dair dosyaya dekont sunduğu ancak dekont içeriğinin okunamadığı anlaşıldığından bu ödemenin de neye ilişkin olarak yapıldığı tespit edilmelidir.
Yapılacak iş, bu dava ile davacının elde etmek istediği asıl amaç murisinin askerlik süresinin tespit edilerek askerlik borçlanmasının yapılmasının sağlanması olup borçlanma işleminin tamamlanması ile Kurum tarafından davacıya ölüm aylığı bağlanmasının zaten mümkün hale geldiğini göz önünde bulundurarak yukarıda açıklanan hususların da araştırılmasından sonra yine herhangi bir kayda ulaşılamaması halinde davacının babası ..."in emsallerinin hangi sürelerde askerlik yaptıklarını veya hangi sürelerde askerlik borçlanmasının Kurum tarafından kabul edildiğini belirleyip davacının dosyaya sunduğu dekontta bulunan ödemenin neye ilişkin olarak yapıldığını tespit etmek ve sonrasında davacının hangi sürede askerlik borçlanması yapabileceği hususunda bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.