Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4969
Karar No: 2012/6776
Karar Tarihi: 07.05.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/4969 Esas 2012/6776 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafından süresi içinde temyiz edilen bir tahliye davasına dair karar incelendi. Davanın kabul edilmesine karar verilmiş, ancak davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı, ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını ve kiracının elindeki mevcut blokların ihtiyacını karşıladığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkeme, ihtiyacın samimi, gerçek ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerektiğine dikkat çekmiştir. Bilirkişi raporunda, davaya konu kısmın davacının ihtiyacını karşılamaya uygun olduğu belirtilip zorunluluğu da tartışılmamıştır. Bu nedenle, mahkemece yeniden mahallinde keşif yapılması ve davacının ihtiyacının zorunlu, gerçek ve samimi olup olmadığının denetime elverişli bir şekilde ortaya konulması gerektiği vurgulanmıştır. Hüküm BOZULMUŞTUR.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu madde 74, Borçlar Kanunu madde 309.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/4969 E.  ,  2012/6776 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi (kapatılan ... SHM)
    DAVA TÜRÜ : Tahliye

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, işyeri ihtiyacı nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.
    Olayımıza gelince; davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ... Sağlık Hiz.San. ve Tic.A.Ş. ile müvekkili ... Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Kurumu arasında düzenlenen 01.04.1997 tarihli ve 12 yıl süreli kira sözleşmesi ile hastane binasının bazı bölümlerinin kiraya verildiğini, müvekkilinin başarılı çalışmaları, ..."un Avrupa Yakasının olağanüstü gelişmesi, nüfus artışı yaşanması ve buna bağlı olarak ruh ve sinir hastalıkları vakalarındaki artışlar nedeni ile Hastanenin mevcut ihtiyaçlarını karşılamayacak duruma geldiğini, hasta sayısının arttığını, Bu nedenle hastane binası içinde bunu karşılamaya yönelik bir çok yenileme yaptıklarını, müvekkilinin elindeki mevcut yapının ihtiyacı karşılayamaması sebebi ile davalı şirkete kiraya verilen bölüme de ihtiyacı olduğunu bildirerek akdin feshine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, davacının elindeki blokların ihtiyacını karşılayama yeterli olduğu gibi, hasta sayısında bir artışın söz konusu olmadığını, kiralayanın elinde bulunan bazı kısımların hali hazırda kullanılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece mahallinde keşif yapılmış, bilirkişiler 25.11.2010 havale tarihli raporlarında, davaya konu mecurun 28.654 m2 alanlı parsel üzerinde yer aldığını ve bünyesinde A, B, C, D, E ve F blokları barındıran hastane kompleksi halinde olduğunu, kiralananın F bloğun zemin katının yarısı ve birinci katının tamamı ile E bloğun zemin katının yarısının davalı tarafından, kalan kısmının ise davacı ... Hastanesi tarafından kullanıldığını, muhtemelen yapının korunması gerekli kültür varlıklarından olduğunu, davacıya ait hastanenin, beyanlara göre 150-200 yataklı olup, polikliniğinin ise girişteki ilk binanın zemin katında bulunduğunu, davacının kulandığı E bloktaki 3. no"lu erkekler koğuşunun boş olduğunu ve burasının geniş bir alanı kapsadığını, hastane yönetiminin beyanına göre tadilat amacı ile boşaltıldığını, A blok zemin katında ise hastane yönetimi ile poliklinik ve vezneler bulunduğunu, bina içinin sıkışık durumda olduğunu, davalının kullandığı bölümlerin davacının ihtiyaç duyduğu hizmet birimleri ve ek hizmet üniteleri şeklinde kullanımlarına uygun olabileceğini, bu tür hizmetlerin buralarda verilebileceğini/görülebileceğini, bu yerlerin hastane binası olarak değerlendirilebileceğini, aynı hastanenin içinde yer alması nedeni ile ideal olduğunu, kiralanan kısımların davacı tarafından hem sağlık hemde fen yönünden hastane üniteleri şeklinde değerlendirilmesinin mümkün olduğunu bildirmişler, mahkemece bilirkişi raporu yeterli görülerek davalının ihtiyaç nedeni ile tahliyesine karar verilmiştir.
    Yukarıda da açıklandığı üzere, ihtiyacın samimi ve gerçek olması yanında zorunlu olmasıda gerekir. Alınan bilirkişi raporunda, davaya konu kısmın davacının ihtiyacını karşılamaya uygun olduğu belirtilmiş ise de; zorunluluğu da bilirkişi raporunda değerlendirilmemiştir. Bilirkişi raporlarında boş olan kısımların, yeterince açıklanmadan boş tutulmasının davacının beyanlarına göre tadilat maksatlı kabul edilmiş, ayrıca toplam 6 bloktan oluşan kompleksin A, F ve E bloğu dışındaki yapıların ne amaçla kullanıldığı tartışılmamış ve davacının ihtiyacının zorunluluğu ve gerçekliği noktasında değerlendirmeye tabi tutulmamıştır. Bu nedenle bilirkişi raporu ve yapılan keşif hüküm kurmaya ve denetime elverişli değildir. Mahkemece yeninden mahallinde keşif yapılarak, davacı hastanenin kiralanana hangi alanda ihtiyaç duyduğu hususu da açıklattırılarak, davalının savunması doğrultusunda, taşınmazdaki tüm bloklar, davacının ihtiyacı yönünden değerlendirilerek, ihtiyacın samimi, gerçek ve zorunlu olup olmadığı hususunda denetime elverişli bir rapor alınarak hüküm kurulması gerekiren, eksik inceleme ile davanın yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi