Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/16059
Karar No: 2019/4961
Karar Tarihi: 05.03.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/16059 Esas 2019/4961 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2018/16059 E.  ,  2019/4961 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı .... A.Ş vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.03.2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı .... A.Ş adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Davalı ... San. Tic. Ltd. Şti adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin davalı ... San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait işyerinde 24/02/2002-20/08/2011 tarihleri arasında satış pazarlama elemanı olarak görev yaptığını, davalı .... A.Ş. ile davalı ... San. Tic. Ltd. arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğunu, davalılar arasındaki sözleşmenin feshedilmesi üzerine tüm çalışanlarla birlikte müvekkilinin iş sözleşmesine son verildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ücreti ile son aya ilişkin ücret ve prim alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı .... A.Ş. vekili, diğer davalı şirket ile müvekkili şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, diğer davalı ile aralarında bayilik anlaşmasından kaynaklı ticari ilişki bulunduğunu, diğer davalı şirket ile imzalanan bayilik/distribütörlük sözleşmesi uyarınca, bayi/distribütör şirketin, müvekkili şirketin pazarlama ve satışını üstlenmiş olduğu bira ve malttan mamul ürünlerin her tip marka ve türünü, sözleşme hüküm ve esaslarına tamamen uymak kayıt ve şartıyla, kendi nam ve hesabına depoladığını, pazarladığını, sattığını, dağıttığını ve satışını yaptığını, müvekkilinin davacının işçilik alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini ve davacının alacak taleplerinin zamanaşımına da uğradığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalı ... San. Tic. Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, 21/05/2013 tarihli nihai kararda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının iş sözleşmesinin haklı sebep bulunmadan feshedildiği, düzenlenen bilirkişi raporunda hesaplanan işçilik alacaklarına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı .... A.Ş. vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 05/02/2015 tarihli ilamıyla bozulmuştur. Mahkemece 02/07/2015 tarihli kararla, bozma ilamına karşı direnilmesine karar verilmiştir.
    Direnme kararının davalı .... A.Ş. vekilince temyizi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/04/2017 tarihli ve 2015/22-3408 esas, 2017/725 karar sayılı ilamıyla; Mahkemece direnme kararı verilmeden önce davalı .... A.Ş. vekilinin 04/05/2015 tarihli dilekçeyi sunarak Özel Dairenin bozma kararının maddi hataya dayalı olduğunu ileri sürdüğü ve maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunduğu, bu durumda Mahkemece dosyanın el çekilip maddi hata dilekçesinin incelenip sonuçlandırılması için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekirken direnme kararı verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle direnme kararı ortadan kaldırılarak, dosya Dairemize gönderilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine, Dairemizin 03/07/2017 tarihli ve 2017/34520 esas, 2017/15641 karar sayılı kararıyla; dava dilekçesindeki iddia ve temyiz edenin sıfatı dikkate alındığında, Dairemizin 05/02/2015 tarihli ilamında yazılı, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığının da araştırılması gerektiğine yönelik bozma sebebinin maddi hataya dayalı olduğu gerekçesiyle, 05/02/2015 tarihli bozma ilamının ortadan kaldırılmasına karar verilmiş ve davalılar arasında usulüne uygun bir bayilik sözleşmesinin mi yapıldığı ya da asıl işveren-alt işveren ilişkisinin mi kurulduğu hususlarının araştırılması, sonuca göre davalı .... A.Ş.’nin işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığının belirlenmesi gerekliliğiyle, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, 26/06/2018 tarihli nihai kararda, Dairemizin 03/07/2017 tarihli ve 2017/34520 esas, 2017/15641 karar sayılı bozma ilamına uyulduğu belirtilerek, davacıyla aynı işi yapan emsal işçilerin açtıkları Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen yargı kararlarına ve bu dosyalarda alınan bilirkişi raporlarına göre; asıl işin bir bölümünün davalı .... A.Ş. tarafından diğer davalıya devredildiği, işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olduğunun kanıtlanmadığı, dolayısıyla davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin unsurlarının bulunmadığı, davacının başlangıçtan itibaren davalı .... A.Ş.’nin işçisi sayılması gerektiği, bilirkişi raporunda hesaplanan işçilik alacaklarına hak kazandığı, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı biçimde kurulması halinde muvazaalı işlemin tarafların işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkemece verilen son karar da, davalı .... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, Dairemizin 03/07/2017 tarihli bozma ilamında, araştırılması gereken yönler detaylı şekilde belirtilmiş ve gerekli araştırma yapıldıktan sonra davalılar arasında usulüne uygun bir bayilik sözleşmesinin mi yapıldığı yoksa asıl işveren-alt işveren ilişkisinin mi kurulduğunun tespit edilmesi, oluşacak sonuca göre de davalı .... A.Ş.’nin hüküm altına alınan işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığının belirlenmesi gerektiği açıklanmıştır. Mahkemece, bozma ilamından sonra tesis edilen gerekçeli kararda, bozma ilamına uyulduğunun açıklanmış olmasına rağmen, bozma doğrultusunda araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bozma ilamına uyulmasıyla artık bozma doğrultusunda işlem yapma zorunluluğunun doğması karşısında, yazılı şekilde sonuca gidilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Diğer taraftan, Mahkemece verilen daha önceki hükümlerde, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunun kabul edilmesine ve kararın sadece davalı .... A.Ş. tarafından temyiz edilmiş olmasına rağmen, iş bu temyiz incelemesine konu hükümde yazılı gerekçeyle davacının başından itibaren davalı .... A.Ş.’nin işçisi sayılması gerektiğinin kabul edilmesiyle, usulü müktesep hak ilkesi de ihlal edilmiştir.
    Anılan sebeplerle, öncelikle Dairemizin 03/07/2017 tarihli bozma ilamında detaylı şekilde açıklanan yönlerden gerekli araştırma yapılmalı, araştırma sonuçlarıyla birlikte tüm dosya kapsamı yeniden birarada değerlendirilmeli, Mahkemenin gerekçeli kararında emsal olarak işaret edilen dava dosyalarında hangi hususlar hakkında araştırma yapıldığı da incelenerek bir karşılaştırma yapıldıktan sonra, davalılar arasında usulüne uygun bir bayilik sözleşmesinin mi bulunduğu yoksa asıl işveren-alt işveren ilişkisinin mi kurulduğu tespit edilmeli ve neticeye göre de davalı .... A.Ş.’nin hüküm altına alınan işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı konusunda karar verilmelidir.
    Yukarıda yazılı sebepten kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı .... A.Ş. yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi