Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/7002
Karar No: 2011/3188
Karar Tarihi: 6.6.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/7002 Esas 2011/3188 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, taşınmazına davalının inşaat yaparak müdahale ettiğini ve sınırı bozarak beton direkler diktiğini belirterek elatmasının önlenilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacının delillerine ve tanıklarına süre tanınmadığı ve sadece bir yerel bilirkişinin dinlenmesiyle karar verildiği tespit edilmiştir. Zilyetliğin tasarruf biçimi maddi olaylar arasındadır ve sadece bir yerel bilirkişinin dinlenmesi yeterli değildir. Taraflara delillerini ve varsa tanıklarını belirlemeleri için süre tanınması, keşif yapılmak suretiyle teknik bilirkişi raporu düzenlenmesi ve taraflarca bildirilen yerel bilirkişi ve tanıkların çağrılması gereklidir. Bu nedenlerle, mahkeme kararı kabul edilemez ve bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesi: Ayni hakka dayalı elatmanın önlenilmesi isteği.
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 180. ve 195. maddeleri: Taraflara delillerini ve tanıklarını bildirmeleri için süre verilmesi.
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 258. maddesi: Tanıkların davetiye tebliği ile çağrılması.
- Kadastro Kanunu'nun 14/1. maddesi: Zilyetliğin tasarruf biçiminin her türlü delille kanıtlanabileceği.
8. Hukuk Dairesi         2010/7002 E.  ,  2011/3188 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi

    ... ile ... aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının reddine dair Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.10.2009 gün ve 31/280 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı, zilyetliğinde bulunan ve dava dilekçesinde mevki ve sınırları yazılı taşınmazına davalının inşaat yapmak suretiyle müdahale ettiğini, sınırı bozarak beton direkler diktiğini açıklayarak elatmasının önlenilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, köy ihtiyar heyetinin göstermiş olduğu yerden itibaren direkleri diktiğini, herhangi bir tecavüzünün bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının tecavüzünün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamalara göre; dava TMK.nun 683. maddesinde düzenlenen ayni hakka dayalı elatmanın önlenilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı, dava dilekçesinde, açıkça tanık beyanıyla keşif ve sair yasal delillere dayandığını açıklamıştır. Yargılama tutanakları üzerinde yapılan incelemede, mahkemece, tarafların tanık ve delillerini bildirmeleri için kendilerine süre ve imkan tanınmadığı saptanmıştır. Her ne kadar 23.2.2009 tarihli tensip tutanağında HUMK.nun 180 ve 195. maddeleri gereğince taraflara tüm delil ve tanıklarını mahkemeye bildirmeleri için duruşma gününe kadar süre verilmiş ise de, belirtilen meşruat duruşma gününün bildiriminin yapıldığı tebligatta yer almamıştır. Davacının tanık dinletmekten vazgeçmesi de söz konusu değildir. 14.9.2009 tarihli keşifte sadece bir yerel bilirkişinin dinlenmesiyle hüküm kurulmuştur. Zilyetlik ve tasarruf biçimi maddi olaylardan olup, sadece bir yerel bilirkişinin dinlenmesiyle karar verilemez. Bir başka anlatımla, yerel bilirkişilerden nizalı taşınmazın niteliği, mevkii, sınırları, önceki ve sonraki malik ya da zilyetleri hakkında bilgileri alınır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1. maddesi uyarınca; zilyetliğin tasarruf biçiminin yerel bilirkişi ve tanıklar dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş; taraflara delillerini ve varsa tanıklarını bildirmek üzere süre ve imkan tanınması, ondan sonra keşif yapılmak suretiyle, usule uygun şekilde tespit edilecek yerel bilirkişiler ile birlikte taraflarca bildirildiği takdirde tanıkların HUMK.nun 258. maddesi gereği davetiye tebliği ile çağırılarak, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, ne şekilde kime intikal ettiği, zilyetliğin kim tarafından ne kadar süredir ve nasıl sürdürüldüğünün ve zemindeki sabit sınırlar ile dava konusu taşınmazda üstün mülkiyet hakkının kime ait olduğunun belirlenmesi, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde giderilmeye çalışılması (HUMK. m. 265) teknik bilirkişiye keşfi izlemeye elverişli ve denetime uygun rapor ve kroki düzenletilmesi, taraf delillerinin eksiksiz şekilde toplanması ve tüm dosya kapsamı nazara alınıp birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir.
    Davacının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 6.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi