11. Hukuk Dairesi 2017/3611 E. , 2019/529 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen .../01/2017 tarih ve 2016/94 E. - 2017/... K. sayılı kararın davalı ... ve Marka Kurumu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen .../05/2017 tarih ve 2017/480-2017/515 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 96/010993 numaralı, "... A C ... COMPANY ... ULUSLARARASI NAKLİYAT SERVİS VE TİC. A.Ş+ŞEKİL" ibareli, ve 2002/21178 numaralı "... ...-LOGİSTİCS GLOBAL OPERATIONS LOCAL SOLUTIONS+ŞEKİL" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, ticaret unvanının ayırıcı unsurunun da "..." ibaresinin oluşturduğunu, davalı şirketçe, 28.11.2013 tarihinde yapılan, "... MESO" ibareli 2013/97106 kod numaralı marka tescil başvurusuna, ticaret unvanı tescili, kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık vakıa ve hukuki sebebine dayanarak yaptıkları itirazın, nihai olarak ... tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ..."nın 2015/M-12676 sayılı kararının iptalini, davalı adına tescil edilmiş olması halinde markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve Marka Kurumu vekili, ... kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı şirket vekili,taraf markaları arasında iltibas ihtimalinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre, davacı markalarındaki asıl ve ayırt edici unsurunun, "..." ibaresinden oluştuğu, anılan kelimenin marka kapsamındaki ürün ve hizmetler bakımından derhal ve doğrudan doğruya ürün ve hizmetlerin cinsini, vasfını veya herhangi bir halini belirtmediğinden, somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının bulunduğu, esasen uzun süreli kullanımla ayırt ediciliğinin yükselmiş olduğu, davalı başvurusundaki asıl ve ayırt edici unsurun birinin de "..." sözcüğü olduğu, ilk bakışta başvuru konusu işaretin davacının markasının yeni bir biçimi olduğu yönünde algı oluştuğu, "MESO" ibaresinin bulunmasına karşın
farklılığın, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında ayırt edicilikte yeterli farklılık yaratmadığı, çünkü iki işaret arasında görsel ve sescil olarak önemli derecede benzerlik bulunduğu, başvuru kapsamında yer alan 35/1-5. sınıftaki, "Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili
hizmetler (Ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil).
Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri.İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri.Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri.Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetlerinin" davacının markalarının kapsamında yer aldığı, buna karşın 16, 29, 30, 32, 33, 35/6 ve 43. sınıf ürün ve hizmetlerin davacının markalarından tamamen farklı tür oldukları, davacı markasının, farklı türdeki bu ürün ve hizmetlerin tescilini engelleme olanağı sağlayacak seviyede tanınmışlığının bulunduğunun kanıtlanamadığı, davalı şirketin "... MONGO" ibareli 35. sınıf hizmetleri içeren, 01.01.2011/88065 sayılı markasının 07.11.2013 tarihinde, yani yargılama konusu başvurunun gerçekleştiği 28.11.2013 tarihinden çok kısa bir süre önce tescil edildiği, "... MONGO" ibareli, 29, 30 ve 43. sınıf ürün ve hizmetleri içeren, ....08.2004/27251 sayılı markasının ise 14.....2015 tarihinde tescil edildiği ve reddedilen 35. sınıf hizmetleri içermediği, buna göre başvurunun, davalının önceki tarihli bağımsızlaşmış olan bir markasına değil, redde mesnet davacı şirkete ait markalara yanaştığı ve onların bir serisi olarak algılandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, ..."nın 2015/M-12676 sayılı kararının, 35/1-5.sınıfta yer alan ve kararda gösterilen emtialar bakımından iptaline, davalı adına tescilli 2013/97106 sayılı markanın 35/1-5.sınıfta yer alan ve kararda gösterilen emtialar bakımından hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı kurum vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, taraf markalarındaki asıl ve ayırt edici unsurun "..." ibaresi olduğu, başvuru konusu işarette yeralan "MESO" ibaresinin, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında ayırt edicilikte yeterli farklılık yaratmadığı, çünkü iki işaret arasında görsel ve sescil olarak önemli derecede benzerlik bulunduğu, başvuru kapsamında yer alan 35/1-5. Sınıftaki mahkemenin kısmen kabulüne konu mal ve hizmetlerin, davacının markalarının kapsamında aynen yer aldığı, başvuru konusu markanın, redde mesnet davacı şirkete ait markalara yanaştığı ve onların bir serisi olarak algılandığı, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 04/04/2016 gün ve 2015/8960 Karar sayılı kararınnda da aynı görüşün benimsendiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı kurum vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı Kurumun temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye ...,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ... ve Marka Kurumundan alınmasına, .../01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.