Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19725
Karar No: 2015/8595
Karar Tarihi: 11.06.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/19725 Esas 2015/8595 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/19725 E.  ,  2015/8595 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; davalıya işyeri ... poliçesiyle sigortalı olan müvekkiline ait işyerinde hırsızlık meydana geldiğini, davalıya başvuru yapmalarına rağmen zararın ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL tazminatın 23.07.2004 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile talebinin 35.575,00 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili; zamanaşımı süresinin dolduğunu, hırsızlık iddiasının doğru olmadığını ve zararın teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 35.575,00 TL tazminatın 23.07.2004 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-)Dava, işyeri ... poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Somut olayda, davacı ... kolluk tarafından alınan 23.07.2004 tarihli ifadesinde 7 adet ikinci el cep telefonu ile cep telefonu aksesuarları, 4 milyar değerindeki fotokopi makinası, 3 milyar değerinde kol saati, 3 milyar değerinde hırdavat malzemesi, 5 milyar değerinde üniversiteye hazırlık kitapları ve kırtasiye malzemesi, 3 milyar değerinde gıda malzemesi, 3 milyar değerindetemizlik malzemesi, 2 milyar değerinde bardak, 1 milyar değerinde çocuk bezi, 100 çift deri ve spor ayakkabısı ve 100 çift naylon terliğin çalındığını beyan etmiştir.
    Soruşturma dosyasında mal müdürü bilirkişiden alınan 27.10.2004 tarihli bilirkişi raporunda 22.07.2004 tarihi itibariyle işletmede defterinde yaklaşık olarak 36.723,93 TL mal olduğu, yazarkasa fişlerinde mal cinsi gösterilmediğini, işletme kayıtlarında cep telefonunun gözükmediğini belirtilmiştir. Yine aynı raporda 01.01.2003 ila 22.07.2004 tarihleri arasındaki yaklaşık bir buçuk yıllık süreçte herhangi bir satış olmaması durumunda dahi stokta bulunması gereken mal miktarının; 4.490,00 TL değerinde üniversite hazırlık kitapları, 2.375,00 TL değerinde ayakkabı, 29.736,00 TL değerinde gıda malzemesi, 1.931,00 TL değerinde temizlik malzemesi, 1.829,00 TL değerinde cam eşya, 3.662,00 TL değerinde çocuk bezi ve 440,00 TL değerinde kol saati olduğu belirtilmiştir. Dükkan olan sigortalı işyerinde yaklaşık bir buçuk yıllık süreçte herhangi bir mal satışının olmaması mümkün değildir. Dinlenen tanıklar dükkanda bazı eşyaların kırıldığı, bazılarının yere saçıldığı beyan etmiştir. Soruşturma dosyasında bulunan bazı tanık ifadelerinde ve kolluk tutanaklarında davacının piyasaya borçlu olduğu, olay gecesi herhangi bir hırsızlık emaresine rastlanılmadığı, bu kadar büyük çapta yapılan hırsızlık olayının fark edileceği, davacınınolaydan hemen önce yüklü miktarda mal alımı yaptığı iddia edilmiştir.
    Dosya kapsamında mali müşavir bilirkişiden alınan raporda davacının maliye kayıtları ve temmuz ayı satışlarına göre yapılan hesaplamada riziko tarihi itibariyle 36.920,95 TL mal stoğu olduğu ve fotokopi makinasına ait fatura bedelinin ise 575,00 TL olduğu belirtilmiştir. Yine raporda işletmeye ait 2003 ve 2004 yılı hesap defterleri olmadığından envarter tespiti yapılamamıştır. Her ne kadar mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınmış ise de, söz konusu rapor uyuşmazlığın kapsam ve niteliğine göre karar vermeye yeterli değildir. Zira anılan raporda meydana gelen zarara ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmayıp kayıtlarda görülen toplam mal stokunun ne kadar olduğu belirtilmiştir. Anılan işletme dükkan olup mal satışlarının faturalı olup olmadığı araştırılmamıştır. Yine kayıtlardaki stok ile gerçek mal stoku karşılaştırılmamıştır. Davacının çalındığını beyan ettiği mallarla kayıtların örtüşüp örtüşmediği belirlenmemiştir. Kaldı ki dosyadaki beyanlara göre malların bir kısmının çalındığı iddia edilmesine karşın sanki dükkanın tamamı boşaltılmış ve herhangi bir mal kalmamış gibi stok miktarı kadar zarar hesaplanmıştır. Öte yandan anılan işyerine kayıtlarda gözüken malların tamamının sığıp sığmayacağı da belli değildir.
    Bu durumda mahkemece, işyerine ilişkin kayıtların, ticari defterlerin, vergi kayıtları ve beyannamelerin, fatura ve irsaliyelerin olay tarihinden geriye doğru araştırılması, davacı tarafça çalındığı iddia edilen malların kayıtlarla karşılaştırılması, işyerinde bulunupta çalınmayan malların belirlenmesi, mahallinde keşif yapılarak işyerinde bulunduğu iddia edilen malların işyerine sığıp sığmayacağı, işyerinin fiziki kapasitesinin ne kadar olduğu hususlarında uzman bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınmak suretiyle çalındığı iddia olunan mallar ile gerçek değerleri belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-)2918 sayılı ..."nın 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemez.
    Bu durumda mahkemece, davacılar vekilinden davalı ... şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılıp yapılmadığının sorulması, başvuru mevcutsa başvurunun tebliğine ilişkin belgelerin istenip ibraz edildiğinde tespit edilecek tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten, başvuru yoksa dava tarihinden itibaren davalı ... şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    4-)Kabule göre de taraflar arasında akdedilen İşyeri Paket ... Poliçesinde emtea teminat limiti 30.000,00 TL,
    demirbaş teminat limiti de 5.000,00 TL olmak üzere hırsızlık rizikosu toplam 35.000,00 TL limitine kadar teminat altına alınmıştır. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıların temmuz ayı itibariyle stoğunun 36.920,95 TL olduğu, fotokopi makinasının ise 575,00 TL faturalı olduğu belirlenmiştir. Mahkemece, 35.000,00 TL emtia, 575,00 TL demirbaş olmak üzere toplam 35.575,00 TL zararın tazminine karar verilmiştir. Bu haliyle mahkemece hem emtia teminat limitinin hem de toplam teminat limitinin üzerinde tazminatın tahsiline hükmedilmiştir. Mahkemece, teminat limiti dahilinde zararın tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde limit aşılmak suretiyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde hükmü temyiz eden davalıya geri verilmesine 11.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi