Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11613
Karar No: 2015/16456
Karar Tarihi: 29.12.2015

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/11613 Esas 2015/16456 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/11613 E.  ,  2015/16456 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi Hazine tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Yazıbaşı/İstiklal Köyü çalışma alanında bulunan 284 ada 36 parsel sayılı 902.50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu belirtilerek arsa vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, taşınmazın 1997 yılından beri ... zilyetliğinde olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın almaya dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli parselin davacı adına tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi sonucunda “davalı Hazinenin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına” karar verilmiş, davalı Hazine vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Mahkemece; çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazı gösterir hava fotoğrafları bu konuda uzman olan jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle incelenmemiş, yeterliliği bulunmayan orman bilirkişisinin taşınmazın niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı ve varsa kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu hususlarında kanaat ve bilgi vermeyen yetersiz raporu esas alınarak karar verilmiştir. Öte yandan dinlenilen yerel ve tutanak bilirkişi beyanlarında taşınmazın öncesinde hayvanların otladığı otlak olarak kullanıldığı, köy merası denildiği, kullanımın hayvan yaymak şeklinde olup, taşınmaz üzerine bir şey ekilip dikilmediğinin bildirilmesine, ziraat bilirkişisinin ise taşınmazda tarımsal faaliyet yapılmadığı, 1970-1990 yılları arasında otlakiye olarak, 1990 yılından sonra ise ev ve bahçesi olarak kullanıldığını rapor etmesine rağmen, taşınmazın kamu malı niteliğinde mera ve yaylak olup olmadığı yöntemince araştırılmamış, mera ve yaylak olmasa bile taşınmaz üzerinde sürdürüldüğü iddia edilen zilyetliğin ekonomik amaca uygun olup olmadığı karar gerekçesinde tartışılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini en iyi belirleme yönteminin hava fotoğrafları olduğu gözetilerek tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ile temin edilebilen gerek en eski gerekse kadastro tespit tarihine en yakın tarihte çekilmiş uydu fotoğrafları İl Kadastro Müdürlüğünden, varsa mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları İl ve İlçe Özel İdare ile İl Tarım Müdürlüğünden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar ile mera araştırması yönünden komşu mahallelerden (köylerden) seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tüm tespit bilirkişileri, fen bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, geleneksel biçimde kullanılan kadim mera ve yaylak olup olmadığı, taşınmaz üzerinde zilyetlik bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmazın öncesinde tarımsal amaçlı olarak kullanılıp kullanılmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu parsel dayanağı kayıt ve belgeler yerel bilirkişi ve tanıklar eliyle uygulanarak çekişmeli taşınmaz yönünü ne ve kimin yeri olarak okuduğu belirlenmeli; yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısı, eğimi, bitki desenini açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenen fotoğrafları ile desteklenmiş ve önceki bilirkişinin raporunu irdeleyen ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu konusunda rapor düzenlettirilmeli; uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, somut olayın özelliğine göre taşınmaz kamu malı niteliğinde mera olmasa bile üzerinde davacı tarafından sürdürüldüğü iddia edilen zilyetliğin ekonomik amaca uygun olup olmadığı hüküm gerekçesinde tartışılmalı, bundan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin karar düzeltme istemleri belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden KABULÜ ile Dairemizin 02.12.2014 tarih 2014/12327 Esas, 2014/14338 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan değişik neden ve gerekçeler ile BOZULMASINA, 29.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi