7. Ceza Dairesi 2021/372 E. , 2021/6665 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4389 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Müşteki ... vekilinin temyiz isteminin incelemesinde;
Banka zimmeti suçlarında doğrudan zarar görenin banka olduğu, açılan kamu davasının niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müşteki ..."ün davaya katılmasına karar verilmesi hukuken geçersiz olup, hükmü temyize hak vermeyeceğinden, müşteki ... vekilinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Katılan banka vekilinin temyiz isteminin incelemesinde;
Katılan banka vekilinin 22/09/2020 tarihinde tefhim edilen hükmü CMUK.nun 310/1. maddesinde öngörülen 1 haftalık yasal süresinden sonra 05/11/2020 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, katılan banka vekilinin temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
III- Sanık müdafiinin temyiz isteminin incelemesinde;
Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 05/11/2019 tarihli bozma ilamında da da belirtildiği üzere sanığa isnat olunan suçun cezasının alt sınırı itibariyle yargılamanın her aşamasında müdafii ile temsil edilmesi gerektiği, sanık müdafiinin 05/11/2019 tarihli bozma ilamı sonrası yapılan duruşmalar için UYAP sisteminden 15/06/2020, 29/06/2020, 09/09/2020 ve 21/09/2020 tarihli mazeret dilekçeleri göndererek başka yer mahkemelerinde aynı gün duruşmalarının olması sebebiyle duruşmalara katılamayacağını belirttiği, ancak dilekçeler ekinde mazeretini ispata yarar belge sunmadığı, mahkemece sanık müdafiinin 15/06/2020, 29/06/2020 ve 09/09/2020 tarihli mazeret dilekçelerinin kabul edildiği, 21/09/2020 tarihli mazeret dilekçesinin ise duruşmayı uzatmaya yönelik olduğu değerlendirilerek reddi ile karar celsesinde sanık müdafii bulunmaksızın hüküm tesisi edildiği cihetle; 5271 sayılı CMK"nın 188/1. maddesi uyarınca sanık müdafiinin duruşmada hazır bulunması sağlanarak, yokluğunda yapılan işlemlere; bu kapsamda bozmaya ve esas hakkındaki mütaalaya karşı savunma yapmasının sağlanması, gerektiğinde CMK"nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafii görevlendirilmesi yoluna gidilerek savunmada oluşan boşluğun ve kısıtlılığın giderilmesi gerektiği düşünülmeden, müdafiinin hazır bulunmadığı celsede hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre de;
1- Sanığın mahkemenin 2004/674 Esas- 2008/91 Karar sayılı kararında hükmedilen 7 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 71.065,00 TL adli para cezası üzerinden kazanılmış hakkı olduğu gözetilmeden, belirlenen netice cezadaki 12.325,00 TL lik adli para cezasının lehe olduğundan bahisle infazın 7 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 12.325,00 TL üzerinden yapılmasına karar verilmesi suretiyle yeniden kazanılmış hakka neden olacak şekilde hüküm tesisi,
2- 05/11/2019 tarihli bozma ilamımızda da belirtildiği üzere nitelikli zimmet suçundan verilen ve banka zararının üç katı artırılan adli para cezasının, ayrıca 765 sayılı Yasanın 80. maddesinin uygulanması suretiyle artırılamayacağının gözetilmemesi,
3- Katılan banka lehine tazminine karar verilen banka zararı üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T göre 4.145,92 TL nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde yazılı şekilde eksik vekalet ücretine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 25/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.