Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/976 Esas 2020/3975 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/976
Karar No: 2020/3975
Karar Tarihi: 12.03.2020

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/976 Esas 2020/3975 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2020/976 E.  ,  2020/3975 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    1-Sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına esas alınan mahkumiyetin hırsızlık suçu olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; Konya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1013 Esas ve 2012/1024 Karar sayılı ilamı yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı da tespit edildikten sonra hırsızlık suçundan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2-Suça konu eşyaların inşaat demiri olduğu, sanığın kullandığı at arabası üzerinde bulunan inşaat demirlerinin müştekiye iade edildiği, müştekinin 22.06.2006 tarihli beyanına göre, sadece 30-40 TL. nakliye parası verdiğini beyan ettiği, soruşturma aşamasında düzenlenen takdir-i kıymet tutanağına göre inşaat demirlerinin 2. el bedelinin 300 TL. olduğunun tespit edildiği, fakat 25/05/2019 tarihli uzlaşma raporuna göre müşteki ile yapılan görüşmede, sanığın çalınan motorunun değeri olan 5,000 TL.’yi ödemesi halinde uzlaşmayı kabul edeceğini bildirdiğinin anlaşılması karşısında; müştekinin temini ile 22.06.2006 tarihli beyanı ile uzlaşma rapor içeriğinin okunarak zarar miktarının tekrar sorulması suretiyle mevcut çelişkinin giderilmesi ve gerekirse yeniden uzlaşma işlemlerinin yaptırılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.