6. Ceza Dairesi 2016/658 E. , 2019/1085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma, nitelikli yaralama, mala zarar verme, nitelikli hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar ... ve ... savunmanları tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yasal süresinden sonra ve hükmedilen cezaların süresine göre sanıklar ... ve ... savunmanlarının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesi gereğince REDDİNE,
Sanıklar ... ve ... savunmanlarının 05/02/2015 günlü süre tutum niteliğindeki dilekçelerini sanık savunmanı sıfatıyla verdikleri, gerekçeli temyiz dilekçeleri içeriğinde ise katılan sanık ... hakkında tehdit suçundan verilen karara ilişkin temyiz isteminde de bulundukları, süresi içerisinde müddeti muhafaza dilekçesi ile açılan temyiz davasının sınırlarının daha sonra verilen dilekçeler ile genişletilemeyeceği dikkate alındığında, adı geçen sanık savunmanlarının temyiz davasının, sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli yağma, nitelikli yaralama, mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve nitelikli hırsızlık suçlarından verilen hükümlerle sınırlı olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme; sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK’nin 53.maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-TC. Anayasasının 90.maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nin 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıklar için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretlerinin sanıklardan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretlerinin sanıklardan alınmasına karar verilmesi,
2-Cezaevi sevk giderlerinin yargılama gideri olarak sanıklara yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin kısımdan cezaevi sevk giderlerinin ve sanıklar için atanan zorunlu savunman ücretlerinin sanıklardan tahsiline ilişkin bölümleri çıkartılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli yağma; sanık ... hakkında nitelikli yaralama; suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Oluş ve dosya kapsamına göre; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 149/1. maddesinin (a-c-h) bentlerinin yanı sıra uygulama koşulları olmayan (d) bendine de yer verilerek, temel cezanın fazla tayini,
2-İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre sanık ... hakkında katılan ..."e yönelik nitelikli yaralama suçundan 5271 sayılı CMK"nin 170/3 ve 225/1. maddelerinde öngörülen yönteme ve biçime uygun olarak açılmış dava bulunmadığı halde, bu yönde usulüne uygun bir kamu davası açılması sağlanmadan iddianame yerine geçmesi olanaklı bulunmayan görevsizlik kararı ile yetinilerek, sanık ... hakkında bu suçtan mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.