17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/1246 Karar No: 2015/8562 Karar Tarihi: 11.6.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/1246 Esas 2015/8562 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/1246 E. , 2015/8562 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu, zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan aracın sebep olduğu kazada müvekkillerinin desteğinin öldüğünü açıklayıp desteğin anne-babası için 30.000,00"er TL, desteğin kardeşleri için 4.000,00"er TL manevi tazminat ile ıslah ile artırılan toplam 25.905,64 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Güvence Hesabı vekili, davacılara ödeme yaptıklarını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar vekili, müvekkillerinin kusurunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre davcak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370) Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların çok az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 11.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.