17. Hukuk Dairesi 2015/3074 E. , 2015/8561 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ve işleten-sürücüsü olduğu aracın sebep olduğu kazada müvekkilinin desteğinin öldüğünü açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslah ile maddi tazminat talebini 29.207,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin kusuru olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı .... vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 17.971,14 TL maddi tazminatın davalı ... şirketi dava tarihinden, davalı ... kaza tarihinden itibaren yasal faiz ile müştereken ve müteselsilen, 8.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..."tan kaza tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK"nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK"nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda mahkemece alınan bilirkişi raporunda müteveffanın (destek) geliri hesaplanırken, müteveffanın bedenen çalışmasının karşılığı olan ücret bulunmadığı gerekçesi ile müteveffanın yerine ikame edilecek kişiye ödenen ücretin desteğin geliri olarak tespiti gerektiği ve bunun da asgari ücret düzeyinde olduğu değerlendirilerek bu miktar üzerinden tazminat hesabı yapılmış ise de, davacı vekili müteveffanın amele, gündelik işçi gibi çalışan, gelip geçici işler yapan kişi olmayıp düzenli olarak nitelikli çiftçilik, ziraat ve tarım işleri ile sağlığında uğraştığını, muris gibi aynı verimde ve düzende çalışacak kişiye ödenecek ücretin asgari ücret olmadığını iddia etmiş ve bu hususa ilişkin delillerini dosyaya ibraz etmiştir. Dosya kapsamında bulunan kolluğun ekonomik ve sosyal durum araştırmasına dair cevabi yazıda desteğin ölmeden önce 50 dekar arazisi bulunduğu belirtilmiş, dosya kapsamında bulunan tanıklar desteğin ölmeden önce 3.500-4.500,00 TL civarında kazancı bulunduğunu, 50-80 tane küçükbaş hayvanları bulunduğunu, traktörlere ve biçerlere çalışmaya gittiğini beyan etmişlerdir. Buna göre nitelikli tarım ve hayvancılık işi ile uğraşan desteğin bedensel ve yönetsel katkısının ve bu kişinin yerine başkasının çalıştırılması halinde yapılması gereken ücretin asgari ücretin iki katı düzeyinde olduğunun kabul edilerek bu miktar üzerinden destek zararının hesaplanması gereklidir. Bu bakımdan uzman aktüer bilirkişiden yeniden bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
3-Muris (destek) ..."un trafik kazası nedeni ile desteklerinden yoksun kalan davacılar, aracın sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemiştir. Destek..., trafik-iş kazası sonucu öldüğünden dolayı mirasçılarına peşin sermaye değerli gelir bağlayan ... tarafından davalı ... AŞ. ve ... aleyhine rücu davası açmış olup bu davanın yargılaması devam etmektedir. ( Ereğli 1.Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/428 esas) Davalılar, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı konusunda gerçek zarar ile sorumludurlar. Davalıların mükerrer ödeme ile karşı karşıya kalmaması için asliye hukuk mahkemesinde açılan davanın sonucunun bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilebilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
4-2918 sayılı ....’nun 99/1. ve ... Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, ... şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü kendisine riziko ihbarı yapıldıktan itibaren 8 işgünü sonunda başlar. Somut olayda, dosya kapsamından davalı ....’ne bu yönde bir müracaat olduğu bellidir. O halde mahkemece, davacı vekilinden başvurunun tebliğine ilişkin belgesi istenip, ibraz edildiğinde tespit edilecek tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten itibaren davalı ... şirketinin faizden sorumlu tutulması gerekir. Her ne kadar davacı tarafından bu husus temyize konu edilmemişse de aleyhine maddi tazminata hükmedilen davalı ..."nin hükmü temyiz etmekte hukuki menfaatinin bulunması nedeniyle davalı ... şirketinin temerrüde düştüğü tarih araştırılıp ancak icrai nitelikte bir hüküm kurulmayarak sadece sorumlu olduğu faiz başlangıç tarihinin tespitine yönelik taraflar arasındaki iç ilişkide geçerli olmak üzere hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir.
5-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin sair temyiz
itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, 3 ve 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 5 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve davacıya geri verilmesine 11.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.