Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6203 Esas 2011/3117 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6203
Karar No: 2011/3117
Karar Tarihi: 26.05.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6203 Esas 2011/3117 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/6203 E.  ,  2011/3117 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Mülkiyetin Tespiti

    ... ile Hazine ve ... aralarındaki mülkiyetin tespiti davasının kabulüne dair Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.03.2010 gün ve 304/223 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine ile ... vekili ve davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili, miras yolu ile intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayanarak 101 ada 147 parsel sayılı taşınmazın 1.500 m2 lik kısmının davalı Hazine üzerindeki tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine ve DSİ vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine ve DSİ vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14 .maddesi uyarınca iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı miras ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak talepte bulunmuş, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın öncesinde ebeveyinlerine ait olduğunu bildirmişler ancak davacıya ebeveyinlerinden intikal şekli ve taksim konusunda bir açıklamada bulunmamışlardır. Dosya içinde bulunan davacıya ait aile nüfus kayıt örneğinden muris Cihangir"in davacı dışında mirasçılarının bulunduğu sabittir. Şu halde miras bırakanın terekesi paylaşılmadığına ve ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. TMK.nun 701. maddesinde; "Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir" şeklinde tanımlanmıştır. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli payları olmayıp hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış olup terekenin tamamını kapsar. Aynı kanunun 702. maddesinde topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliği ile karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Dava açmakta tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birisinin kendi payını ileri sürerek üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve yetkisi bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla bir mirasçının elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi yoktur. Mirasçılardan birisinin kendi payı hakkında açtığı dava diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da dava açılmadığından terekeye temsilci tayini suretiyle (TMK.640.mad) veya diğer mirasçıların olurlarının alınması suretiyle de davaya devam edilemez. Mirasçılar arasında terekedeki hak ve borçları kapsayan ortaklık söz konusudur, mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Bir mirasçının taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetlik elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre murisin diğer mirasçıları adına da sürdürülmüş sayılır.
    Yukarıda açıklanan kanun hükümleri uyarınca, davacının terekeye dahil bir mal için üçüncü kişiye karşı tek başına dava açma sıfat ve yetkisi bulunmadığından davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak işin esasına girilmek suretiyle yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 26.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.