22. Hukuk Dairesi 2015/1327 E. , 2015/1873 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren, vakıf bünyesinde 21 kişi çalıştığını, davacı ile eşinin 2000 yılında vakıfta sözleşmeli işçi olarak çalışmaya başladıklarını, davacının eşinin sahte belge ile vakfın banka hesabından para çekerken yakalandığını, hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının aynı çatı altında yaşadıkları ve tüm olaylardan haberdar olduğu halde iş yerinin zarara uğratılmasına açıkça göz yumduğunu, tüm bunlara rağmen kanuni haklarının ödendiğini, vakfın gelirinin egzoz emisyon ölçümünden sağlandığını, ölçüm yetkisinin Bakanlığa verilmesi ile vakıf gelirinin tamamı ile bittiğini, 2005 yılı sonu itibariyle stratejik görev ifa edenler dışında kalan çalışanların iş sözleşmelerinin sona erdirildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı tarafından davalı işyerinde çalışan sayısının 21 kişi olduğu beyan edilmiş ise de, .... Merkezinin 16.12.2011 tarihli yazısı ekindeki dönem bordroları incelendiğinde; iş sözleşmesinin fesih tarihi itibari ile davalı işverenin 1007299 sicil nolu işyerinde 10 kişi, 100130840 sicil nolu işyerinde 21 kişi olmak üzere toplam 31 kişi çalıştığı ve 30 işçi sayısının sağlandığı, tüm dosya kapsamı ile davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 19. maddesinde belirtildiği şekilde yazılı feshedilmediği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından temyizi üzerine mahkeme kararı, Dairemizin ... karar sayılı ve 12.07.2012 tarihli ilamı ile davalıya ait iki işyerinin de aynı işkolunda faaliyet gösterip göstermediğinin tespiti ile farklı iş kolları ise sayıya dahil edilmemesi gerektiği ve davalının ikale savunmasını ispatlaması için şahitlerinin dinlenmesi gerektiği gerekçeleri ile bozulmuştur.
./..
-2-
Mahkemece, bozmaya uyularak feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından temyizi üzerine mahkeme kararı, Dairemizin .... karar sayılı ve 21.10.2013 tarihli ilamı ile iş kolu tespiti hususundaki prosedür gereğince işlem yapılıp, davalıya ait iki iş yerinin aynı işkolunda olup olmadığı ve işe iade davası yönünden 30 işçi şartının oluşup oluşmadığının açık ve tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak taraf tanıkları dinlenmiş ve feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
Mahkemece Daire bozma kararına uyulduktan sonra, bozma gerekleri yerine getirilmeden ve işkolu tespiti hususunda iş yerinde keşif yapılmadan avukat bilirkişiden alınan raporla yetinilerek sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 5. maddesi ile ... Bakanlığınca 19 Aralık 2012 tarih ve 28502 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren İşkolları Yönetmeliği"nin 4. maddesi gereğince, bir iş yerinin hangi işkoluna girdiği konusunda anlaşmazlık çıkması halinde, ilgililerin başvurusu üzerine işkolu, o işyerinde yürütülen işin niteliğine göre ...Bakanlığınca belirlenecektir.
...Bakanlığı tarafından bir iş yerinin hangi işkoluna girdiği hususu ... Başkanlığı tarafından tespit edilmektedir.
İşkolları Yönetmeliğinde, bir iş yerinin hangi işkoluna dâhil olduğunu belirlenirken, iş yerinde üretilen mal veya hizmeti esas almıştır. O halde, işkolu tespitinde esas incelenmesi ve belirlenmesi gereken, işverenin asıl yahut alt işveren olup olmadığı değil, iş yerinde üretilen asıl mal ve hizmetin ne olduğudur. İşyerinde üretilen mal ve hizmetin birden fazla işkolunu ilgilendirmesi halinde, ağırlıklı işin ne olduğunun tespiti gerekir. Bu sebeple asıl işveren tarafından bir başka işverene, yürütülmek üzere yardımcı işlerin verilmesi durumunda, önemli olan husus işyerinde yürütülen birden fazla mal veya hizmet üretimi konularından hangisinin asıl iş olduğunun tespit edilmesidir.
Asıl iş tespit edildikten sonra, iş yerinin hangi işkoluna girdiği bu tespite göre belirlenmeli ve yardımcı işler de bu işkolundan sayılmalıdır. Yapılan incelemede, iş yerinde çalışan işçilerin üretimdeki ağırlıklı sayısı ile mal ve hizmet üretimindeki yatırımın niteliği ve büyüklüğü gözönünde bulundurulmalıdır. İşkolu tespiti ile ilgili incelemelerde:
a) İşyerinin uluslararası meslek kodu ile verilmiş sicil numarası,
b)Varsa işyerinin kurulu bulunduğu işkolu ile ilgili yargı kararları,
c)Tüzel kişiliklerde, şirket ana tüzüğü, kamu kurum ve kuruluşlarında kuruluş kanunu gibi belgelerdeki şirketin amacı ve faaliyet konusu,
d) İşyerinin varsa teşkilat şeması, bölümleri, işçi sayısı ve işçilerin yaptıkları işler, üretim akım şeması ve bu şema içinde işçilerin çalıştıkları bölümler,
e) Üretilen maddelerin niteliği, elde edilen mamul madde,
f) Asıl iş ve asıl işe yardımcı işlerin ne olduğu,
./..
-3-
g) Asıl işverene bağlı diğer işyerleri gibi hususlar incelenir.
Mahkemece iş yerinde keşif yapılarak; iş kolu tespiti hususundaki prosedür gereğince işlem yapılıp davalıya ait iki işyerinin aynı işkolunda olup olmadığı ve işe iade davası yönünden otuz işçi şartının oluşup oluşmadığı açık ve tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bozmaya uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmeden eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.
.