17. Hukuk Dairesi 2019/2625 E. , 2020/4281 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 08.12.2008 günü davacı anne ve çocuğun yolculuk ettiği, davalı ...’in kullandığı, davalı ... Sigorta A.Ş nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, davalılar ..., ... ve ...’in malik olduğu araca davalı ...’ın kullandığı davalı ... Sigorta A.Ş nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olan aracın çarpması ile meydana gelen kazada davacı ... ve annesi ...’ın yaralandığını belirterek davacı ... için 10.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL maddi tazminatın, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiş, maddi tazminat talebinden yargılama sırasında vefat etmiştir.
Davalı ... şirketleri vekilleri, davanın reddini savunmuş; diğer davalılar davaya katılmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacıların maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile ... Keskin yararına 2.000,00 TL, ... yararına 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/12/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ..., ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1086 sayılı HUMK"nın 388 ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı HMK"nın karşılık 297/1-2. maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
Somut olayda, mahkemece, davalı ... lehine veya aleyhine herhangi bir hüküm kurulmamış olup davalı davalı ... hakkında müspet veya menfi bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekili ile davalı ...’in temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacılar vekili ile davalı ...’in temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 17,12 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 02/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.