4. Hukuk Dairesi 2019/2859 E. , 2020/4512 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/03/2017 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/10/2019 günlü karara karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine dair verilen 04/09/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kasten öldürme nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevî tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece maddî tazminat istemi yönünden davanın reddine, manevî tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, tarafların istinaf talepleri Bölge Adliye Mahkemesince ayrı ayrı reddedilmiş; karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili; davalının olay tarihinde kardeşi ...’yi silah ile vurarak öldürdüğünü belirterek davacılar için destekten yoksun kalma tazminatı ve manevî tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı
ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Eldeki davada; olayın oluş şekli, tarihi, davacıların ölene yakınlıkları ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Bölge Adliye Mahkemesince verilen davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın kaldırılarak, daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacıların diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.