6. Hukuk Dairesi 2012/2472 E. , 2012/6757 K.
"İçtihat Metni"Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, akde aykırılık nedeni ile kira akdinin feshedilmesi sonucu sözleşmeden kaynaklanan cezai şartın tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece dava kabul edilmiş olup, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava dilekçesinde, davaya konu hazinenin mülkiyetindeki 264 ada 4 parsel no"lu taşınmazın kantin olarak kullanılmak üzere 2886 Sayılı Kanun hükümlerince 05.12.2008 tarihinde kiraya verildiğini, davalının her yıl dört eşit taksitte ödemesi gereken kira paralarından 2. ve 3. taksitlerin yasal süresinde ödenmemesi üzerine 16.06.2009 tarihli ve 564 sayılı yazı ile kira paralarını ödemesi hususunun ihtar edildiğini, ihtara rağmen kira paralarının ödenmemesi nedeni ile alacağın tahsili yönünden icra takibi başlatıklarını, idare tarafından da 2886 Sayılı yasanın 62. ve kira sözleşmesinin 11. maddesi gereğince akdin feshedildiği ve feshin davalı tarafa 17.09.2009 tarihinde bildirildiğini, ayrıca ödenmemiş kira bedelleri ve sözleşmenin 11. maddesi gereğince bir yıllık kira bedeli tutarındaki tazminatın ödenmesinin istendiği halde davalı tarafından ödenmediğini, sözleşmenin 11. maddesi ve şartnamenin 18. maddesine uyulmaması halinde kira sözleşmesinin feshedileceği ve cari yıl kira bedelinin tazminat olarak ödeneceği kararlaştırıldığından, davalının tazminattan sorumlu olacağını belirterek, 44.500,00 TL tazminat bedelinin fesih tarihinden itibaren yasal faizi/gecikme zammı ile tahsilini talep etmiştir. Davalı 270 ada 4 parsel üzerindeki devlet hastanesi kantinin idareden 3 yıl süreli olarak kiralandığını, kira bedelinin ödenmediğinden bahisle kira akdinin idare tarafından feshedildiğini, davacının fesih nedeni ile tazminat talep edemeyeceğini, kira sözleşmenin 11. maddesinin tazminata ilişkin hükmünün “Kiracının Fesih talebinde bulunması, kira süresi sona ermeden faaliyetini durdurması, kiralananı amacı dışında kullanması, taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işletme ruhsatının her ne sebeple olursa olsun iptal edilmesi hallerinde, kira sözleşmesi 2886 sayılı Yasanın 62. maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece hemen feshedilerek, kesin teminatı irat kaydedilir ve cari yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilir.” şeklinde olduğunu bu maddede görüleceği üzere kira bedelindeki gecikmelerin fesih nedeni olmadığını, kira bedellerini ödemek için taahhütte bulunmasına rağmen taahhüt süresi beklenilmeksizin akdin idare tarafından feshedildiğini, iyi niyetli olarak kiralananın anahtarının teslim edildiğini ileri sürerek tazminat talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının kira bedellerini ödememesi, sözleşmenin 11. maddesi gereğince sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği ve buna bağlı olarak akdin feshedildiği davalının tazminattan sorumlu olacağı benimsenerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Hüküm davalı tarafından, temyiz edilmiştir.Taraflar arasında, 2886 sayılı yasa hükümlerine göre düzenlenen 05.12.2008 tarihli 3 yıl süreli kira akdine ilişkin bir ihtilaf yoktur. Ayrıca, birinci yıl kira parası 3. ve 4. taksitlerinin yasal süresi içerisinde ödenmediği de, yargılama sonucu belirlenmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, kira parasının yasal sürede ödenmemesinin kira sözleşmesinin 11. ve kira şartnamesinin 18. maddesinde sayılan hallerden olup olmadığında, bu durumun 2886 sayılı Yasanın 62. maddesi uyarınca cezai şartı gerektirip gerektirmediğinde toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin cezai şarta ilişkin 11/2. maddesi “Kiracının Fesih talebinde bulunması, kira süresi sona ermeden faaliyetini durdurması, kiralananı amacı dışında kullanması, taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işletme ruhsatının her ne sebeple olursa olsun iptal edilmesi hallerinde, kira sözleşmesi 2886 sayılı Yasanın 62. maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece hemen feshedilerek, kesin teminatı irat kaydedilir ve cari yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilir.” Şartnamenin 18. maddesi ise “Kiracının kira dönemi sona ermeden faaliyetini durdurması, işletme ruhsatının her ne sebeple olursa olsun iptal edilmesi veya taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi hallerinde kira sözleşmesi 2886 Sayılı Yasanın 62. maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın feshedilecek, kesin teminat hazineye irat kaydedilecek ve son bir yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilecektir.” şeklindedir. Gerek Sözleşmenin 11. maddesi, gerekse de şartnamenin 18. maddesi, 2886 sayılı yasanın 62. maddesi gereğince akdin idarece feshedilmesi durumunda cezai şart olarak cari yıl kira bedelinin tazminat olarak ödenmesi öngörülmüştür. 2886 Sayılı yasanın 62. maddesi ise “Sözleşme yapıldıktan sonra 63 üncü maddede yazılı hükümler dışında müteahhit veya müşterinin taahhüdünden vazgeçmesi veya taahhüdünü, şartname ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi üzerine, idarenin en az 10 gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi halinde, ayrıca protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin teminatı gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir.” şeklinde olup, Devlet İhale Kanunu gereğince yapılan tüm ihalelerde uygulanacak genel hükümlere ilişkin bir maddedir. Sözleşme ve yasa hükümüne göre, davalının cezai şarttan sorumlu tutulabilmesi için akdin idarece feshedilmiş olması tek şart olmayıp, haklı bir feshinde varlığı şarttır. İdare tarafından haksız bir feshin varlığı halinde davalının feshi kabul ederek anahtarı teslim etmesi, cezai şarttanda sorumlu olmasını gerektirmez. Bu çerçevede; Dairemizin 25.06.2007 tarih ve 2007/7997 K. sayılı, 07.04.2010 tarih ve 4054 K. sayılı ilamlarında da tartışıldığı üzere, kira bedellerinin ödenmemesi halinde aktin feshi ve tahliye istenebilmesi için borçlar kanunun 260 maddesindeki şartların gerçekleşmesi ve davacının da buna dayalı olarak tahliye isteminde bulunması gerekir. 2886 Sayılı Kanunun 62. maddesi genel hükümlere ilişkin bir madde olup kira parasının sözleşmede yazılı sürede ödenmemesi bu madde gereğince davacı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshini gerektirmez. İdarece davaya konu olayda, 2886 Sayılı yasanın 62. maddesine göre kira akdini feshetmiş ve davalı tarafından anahtarlar idareye teslim edilmiş ise de, kira ödememesine dayalı tek yönlü akdin feshi yerinde olmadığından davalının feshi kabul edip kiralanana ait anahtarları teslim etmesi cezai şart niteliğindeki tazminat sorumluğunu doğurmaz.Bu itibarla, kira sözleşmesinin 11 ve şartnamenin 18. maddesinde sayılan koşulların bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.