MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 08.03.2004 tarihinde noterden davalı ..." ın ruhsat sahibi olduğu aracı galerici olan davalı ..." dan satın aldığını, araç elinde iken aracın çalıntı olduğu iddiasıyla mahkeme kararıyla elinden alındığını, bu davalılarla birlikte trafik tescil kayıtlarının güvenli ve düzenli olarak tutulmamasından dolayı davalı ... Bakanlığının da doğan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek ödediği 22.500.00.TL" nın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden idari yargı görevli olduğundan dava dilekçesinin görev yönünden reddine, davalı ... yönünden davanın kabulü ile 22.500.00.TL" nın bu davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, mahkemece noter satış sözleşmesinin iptaline karar verilmesinin tabi bulunmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının davalı ... yönündeki temyiz itirazı yönünden; Mahkemece, davalı ..." ın aracı
vekil sıfatı ile sattığı gerekçesi ile bu davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; ruhsat sahibi davalı ..." ın trafikte adına kayıtlı aracı 18.02.2004 tarihli oto satış mukavelesi ile 19.750.00.TL galerici davalı ..." a sattığı ve aracı teslim ettiği, aynı tarihte de verilen vekaletnameye istinaden davalı ..." ın da davacıya aracı satıp devrettiği ancak daha sonradan mahkeme kararı ile aracın çalıntı olması nedeniyle davacının elinden alındığı dosya kapsamı ile sabittir. BK’ nun 189. maddesinde; satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zaptedilmesinden alıcıya karşı mes’ul ve zamin olacağı açıkça hüküm altına alınmıştır. Bu hükme göre ayıp ister subjektif bir haktan, ister objektif bir hukuk kaidesinden doğsun, satıcı, devrini kabul ve taahhüt ettiği hakkın kendi malvarlığında mevcut olduğu yönünü de zamindir. Bu nedenle, devredilen hak, herhangi bir sebepten, devri taahhüt edilen hakka uygunluk göstermiyorsa, satıcı sorumludur. Davalı ..." da somut uyuşmazlıkta satıcıdır. Bu halde, davacının satın almak için ödediği bedelin davalı ... Yıldırımdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şekilde husumetten reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21.15 tL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 5.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.