13. Ceza Dairesi Esas No: 2012/1967 Karar No: 2013/12734 Karar Tarihi: 02.05.2013
Hırsızlık - başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/1967 Esas 2013/12734 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, başkasının kimlik bilgilerini kullanarak hırsızlık yapan sanıklara hapis cezası verdi. Ancak, sanıkların cezasının infazı sırasında kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasının kararlaştırılmadığı için karar bozuldu. Ayrıca, bu davada sanıklardan biri ölmüş olduğu için, müsadereye tâbi eşya olsa bile hüküm bozuldu ve kamu davası düşürüldü. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanıyor: Suçun işlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle cezanın infazı sırasında yoksun bırakılma kararının koşullu salıverilme tarihine kadar devam etmesi gerektiği 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c bendi ve alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılma kararının 53/3. maddesi uyarınca verilmesi gerektiği belirtiliyor. Ölen sanıkla ilgili olarak ise 5271 sayılı CMK'nın 223/8 ve TCK'nın 64/1. maddeleri uyarınca kamu davasının düşürülmesi gerektiği ifade ediliyor.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/1967 E. , 2013/12734 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: A-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde; Sanık ... hakkında hüküm kurulurken sanığın adı yerine müştekinin adının yazılmış olması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Kasten işlemiş oldukları suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak, yerlerine ""53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay CGK"nın 05.03.2013 günlü, 2012/1-1560 esas ve 2013/81 karar sayılı ve aynı günlü 2013/8-131 esas ve 2013/75 karar sayılı içtihatlarında da belirtildiği üzere, temyiz incelemesinden önce sanığın ölmesi hâlinde, müsadereye tâbi eşya olsa bile 5237 sayılı TCK"nın 64. maddesi uyarınca, hükmün bozulmasıyla yetinilmesi, müteakip işlemlerin ise; mahkemesince yapılması gerekir. UYAP"tan alınan nüfus kaydına göre, sanığın 24.09.2009 tarihinde öldüğünün belirtilmiş olması karşısında 5271 sayılı CMK"nın 223/8 ve TCK"nın 64/1. maddeleri uyarınca sanığın öldüğünün anlaşılması hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunlululuk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.