Zincirleme olarak ihmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/4531 Esas 2019/9457 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4531
Karar No: 2019/9457
Karar Tarihi: 09.10.2019

Zincirleme olarak ihmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/4531 Esas 2019/9457 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Belediyede görevli sanıkların haklı bir gerekçe olmadan işten çıkardığı işçilerin işe iadesine karar verilmesine rağmen bu kararlara uymayarak belediyenin tazminat ödeme külfeti altına soktukları ve böylelikle katılanların mağduriyetine ve kamu zararına sebebiyet verdikleri iddiasıyla açılan dava sonucunda, eylemlerin zincirleme olarak icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve sanıklar mahkum edilmiştir. Ancak mahkemece verilen hükümler temyiz edilerek dosya incelenmiştir ve yapılan inceleme sonucunda hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel sanık hakkında dava konusu olsun ya da olmasın tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanıkların sübutu kabul edilen eylemlerinin TCK'nın 257/2. maddesinde düzenlenen ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağına dikkat çekilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: TCK 3/1, TCK 61/1, TCK 257/1, TCK 257/2, TCK 53/1-a, TCK 53/5.
5. Ceza Dairesi         2014/4531 E.  ,  2019/9457 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zincirleme olarak ihmali davranışla görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Eylemlerin zincirleme olarak icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğunun kabulüyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Suç tarihinde Dişli Belediyesinde görev yapan sanıklar hakkında, haklı bir nedene dayanmaksızın toplu olarak işçi çıkarttıkları ve açılan işe iade davaları sonrasında işe iadesine karar verilenlerin taleplerinin otuz günlük süre dahi beklenilmeden reddedildiği ve belediyenin tazminat ödeme külfeti altına sokulduğu, böylelikle katılanların mağduriyetine ve kamu zararına sebebiyet verildiği iddia edilen somut olayda; ihtiyaç fazlası oldukları gerekçesiyle işten çıkartılan ve daha sonra Bolvadin Asliye Hukuk (İş Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince işe iadelerine karar verilen katılanların maddi imkansızlıklar nedeniyle işe iade edilmediğinin savunulması karşısında, belediye bütçesinin katılanlara yapılacak ödemeleri karşılama gücü olup olmadığının araştırılıp, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel sanık hakkında dava konusu olsun ya da olmasın tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; UYAP sisteminden yapılan sorgulamada, Bolvadin Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2014 tarihli ve 2011/235 Esas, 2014/370 Karar sayılı ilamıyla sanık ..."un görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, temyiz edilen dosyanın Dairemizin 2018/11971 Esasında kayıtlı olduğu, 12/01/2011 tarihli iddianamede suç tarihinin 15/02/2010 olarak gösterildiği, temyize konu bu davada ise suç tarihinin 25/11/2010 olduğu, diğer sanıklar hakkındaki iddiaların da sanık ..."un eylemleri ile bağlantılı olması karşısında; her iki dosyanın birleştirilmesi ile suç ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesinti durumu da nazara alınıp, suçun sübutu ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin tespiti halinde, TCK"nın 3/1 ve 61/1. maddeleri de gözetilerek, sanığa verilecek cezadan 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
    Dişli Belediye meclis üyesi olan diğer sanıkların, Belediye başkanı sanık ..."un eylemine hangi aşamada ve ne şekilde iştirak ettiklerinin delilleri karar yerinde gösterilip tartışıldıktan sonra hasıl olacak sonuca göre hukuki durumlarının takdir ve tayini yerine, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Kabule göre de;
    Sanıkların sübutu kabul edilen eylemlerinin TCK"nın 257/2. maddesinde düzenlenen ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin aynı Kanunun 257/1. maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi,
    Suçun 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen, sanıklar hakkında aynı Yasanın 53/5. madde ve fıkrası gereğince cezalarının infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 09/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.