(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/34705 E. , 2013/12719 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLÜ : ...
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I) Hükümlü ... müdafiinin temyiz istemi bakımından yapılan incelemede;
Hükümlü ... hakkında kurulan ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 17.09.2004 tarih ve 2004/1694 Esas, 2004/643 Karar sayılı önceki hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşılması karşısında;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.09.2007 tarih ve 2007/125-186 sayılı kararında da açıklandığı gibi, adı geçen hükümlü hakkındaki temyiz edilmeden kesinleşen ilk hüküm, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasalar yönünden uyarlama yargısının konusu olabilir ve genel yargı ile uyarlama yargısı birlikte yürütülemez.
Hükümlü hakkındaki kararın kesinleşmesinden sonra aynı dosyada sanık olan ..."ye ilişkin ilk hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın temyiz eden sanık yönünden yeniden değerlendirme yapılması amacı ile dosyanın iade edilmesi üzerine, hakkında hüküm kesinleşmiş olan ..."ın tekrar yargılanma sürecine dahil edilerek ikinci hükmün kurulduğu anlaşılmaktadır. Kurulan bu ikinci hüküm, hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan, hukuken varlık kazanmayan bir kararın temyiz davasına konu edilmesi de mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle; ... hakkında yeniden kurulan ikinci hükme yönelik, konusu bulunmayan temyiz itirazının 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollaması ile CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE;
II) Sanık ... müdafiinin temyiz istemi bakımından yapılan incelemede;
Suçun işleniş biçimi, sanığın suç işleme hususundaki eğilimi ve şikayetçinin zararının karşılanmamış olması şeklindeki yasal ve yeterli olan gerekçe ile sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve ertelenmesine yer olmadığına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamede bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b ve 143/1. maddesi uygulanarak hükmolunan 2 yıl 4 ay hapis cezasından, aynı yasanın 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması sonucunda, 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası yerine, hatalı hesaplama ile 1 yıl 11 ay 20 gün hapis cezasına hükmolunarak, fazla ceza tayin edilmesi;
2)Hak yoksunluklarının seçimlik olmaması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasındaki e bendinin de uygulanması gerektiği gözetilmeyerek, sanığın sadece 53/1-a,b,c,d bentlerinde belirtilen haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmesi;
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ""53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına"" cümlesinin eklenmesi ve sonuç hapis cezasının 1 yıl 11 ay 10 güne indirilmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/05/2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.