Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3541
Karar No: 2019/4747
Karar Tarihi: 08.05.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3541 Esas 2019/4747 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/3541 E.  ,  2019/4747 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ecrimisil


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili, davalının vekil edeninin nikahlı eşi olduğunu, müşterek mülkiyetleri olan üç katlı evinde ikamet ettiğini, Şubat 2012 tarihinden itibaren eşi ile görüşmediğini ve ayrı yaşadıklarını, eşinin bu tarihten itibaren ne oturduğu evin kira karşılığını verdiğini, ne de aynı apartmandaki diğer dairelerin kira gelirini verdiğini, davalıya 10/10/2014 tarihli ihtarnamesi ile ihtar gönderdiğini fakat cevap alamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL ecrimisil bedelinin hak ettiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazda paydaş olan davalının,ayrı yaşadıkları davacı ile evlilik birliğinin devam etmesi de gözetilerek, taşınmazı elinde bulundurması ve kullanması haksız olarak elinde bulundurma olarak kabul edilemeyeceği, davalının fuzuli şagil olmaması nedeniyle davalının kullanımında olan bir kat için ecrimisil talep edilemeyeceği,dava konusu taşınmazın ikinci katında tarafların müşterek çocuğunun ikamet etmesi nedeniyle davalıya husumet yöneltilemeyeceği, dava konusu taşınmazın ... katının davalı tarafından üçüncü şahıslara kiraya verildiği duruşmada ve keşifte beyan edilmiş ise de bu hususta ispat külfetinin davacının üzerinde olduğu, bu hususun davacı tarafından usulünce ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, çaplı taşınmaza yönelik ecrimisil istemine ilişkindir.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Davacı vekilinin ... kata ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
    Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 Esas 2002/114 Kara sayılı ilamı).
    Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçeleri bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 14 ada 686 parsel sayılı bir ... ve iki normal katlı kargir bina ve arsası vasıflı taşınmazın kayden yarı yarıya taraflara ait olduğu anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde; dava konusu binanın ... katında yer alan daireye, davalı tarafından kiraya verilmek suretiyle haksız olarak elatıldığı belirtilerek ecrimisil talep edilmiş, davalı asil 24.02.2015 tarihli celsede alınan imzalı beyanında; şu anda dava konusu binanın ... katında ... Yıldırım isimli kiracının aylık 250 TL kira bedeli karşılığında oturduğunu, bu evi iki üç ay kadar önce kendisinin kiraya verdiğini ve kira bedellerini aldığını, ... Yıldırım"dan önce aynı evde yaklaşık iki üç ay süre ile ... isimli soy ismini hatırlamadığı kiracıya kiraya verdiğini, bu kiracının da aylık 250 TL kira bedeli karşılığında oturduğunu, bu kiracının evi boşaltmasından sonra evin iki üç ay boş durduğunu, söz konusu binadaki evlerin sobalı olup evin yakıt ve diğer giderleri masrafını karşılamadığını, almakta olduğu kira bedellerinden davacıya pay vermediğini, zira herhangi bir yerden gelirinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Her ne kadar davacı dava konusu ... katın davalı tarafından kiraya verildiğini ispat etmek ile yükümlü ise de davalı asilin 24.02.2015 tarihli celsedeki beyanları mahkeme içi ikrar olup tarafları bağlar. Kesin delil niteliğinde olan mahkeme içi ikrar dikkate alınarak toplanmış ve toplanacak taraf delillerinin sonucuna göre ecrimisile karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ... kata yönelik talebin reddine karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 08.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi