Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12959
Karar No: 2013/314

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/12959 Esas 2013/314 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/12959 E.  ,  2013/314 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    ... Köyü"nde kain 885 parsel sayısı 36739 m² yüzölçümlü taşınmaz, taşlık ve çalılık niteliğiyle beyanlar hanesinde “20027 m² bölümünün.. evlatları ..., ..., ..., ...,...., ...., ...., ....ve..."ın zilyetliğindedir” şerhi ile Hazine adına kayıtlı taşınmaz, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen ek 4 maddesi gereğince yapılan güncelleme çalışmalarında, 2217, 2218, 2219 ve 2220 parsellere ifraz edilerek, 2217 parsel 16712 m² yüzölçümü ve kullanımsız olduğu, 2218 parsel 2587 m² yüzölçümü ve ....kızı...."ın kullanımında olduğu, 2219 parsel 2865 m² yüzölçümü ve... kızı...."ın kullanımında olduğu, 2220 parsel 14575 m² yüzölçümü ve....oğlu ..."in kullanımında olduğu tesbiti ile 09/07/2010 - 09/08/2010 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
    Davacı gerçek kişi vekili, 885 parselin kullanımsız olarak tesbit edilen bölümünün (2217 parsel) davacı müvekkili tarafından nar bahçesi olarak kullanıldığı iddiasıyla bu bölüm üzerindeki davacıya ait hak sahipliğinin belirlenerek kaydın güncelleştirilmesi ve tapu siciline tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece,... Köyü eski 885 parselden ifraz 2217 sayılı parselin 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının tespitine ve Hazine adına tapuya tesciline, çekişmeli 885 parselin 36739 m² büyüklüğünde olan kısmının (A) harfi ile gösterilen 20027 m² bölüm Kerim evlatları...., ..., ...., .......,......., ...., ...,....... ve ......"ın zilyet olduğunu, (B) harfi ile gösterilen 16712 m² bölümün 14084 m² bölümünün İrfan oğlu 1959 d.lu ..."in kullanımında olduğunun tesbitine, tapu kütüğünün beyanlar hanesine gösterilmesi, kadastro tutanağında geçen taşınmazın 16712 m²"nin 14084 m²"sinin niteliği kısmında yazan “taşlık ve çalılık” şerhinin iptali ile “tarla” niteliğinde olduğunun belirtilmesine, 2628 m² bölümünün taşlık ve çalılık olarak belirtilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen ek 4 maddesi gereğince yapılan orman sınır noktalarındaki fenni hata yönüyle düzeltme işlemine itiraza ilişkindir.
    Yörede, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen ek 4 maddesi gereğince 13.06.2010 tarihinde yapılıp 09.07.2010 - 09.08.2010 tarihleri arasında ilân edilen 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen ek 4 maddesi gereğince yapılan güncelleme çalışmalarına ilişkin olarak yapılan ifraz işlemi ile bu ifraz işlemi dikkate alınarak 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yapılıp 04.02.2011 - 07.03.2011 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve
    tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla yapılan pafta yenileme çalışması bulunmakta olup bu çalışmalarda eski 2217, 2218, 2219, 2220 (eski 885) sayılı parsel sırasıyla 177 ada 12, 177 ada 9, 177 ada 10 ve 177 ada 11 parsel sayısı ile tesbit edilmiştir.
    Kadastro tesbitine itiraz davalarında pasif husumetin (davalı), tesbit maliki ve varsa tutunakta lehine şerh bulunan kişilere birlikte yöneltilmesinin zorunlu olduğu, husumetin doğru yöneltilmiş olmasının davanın görülebilirlik koşulu olduğu halde, mahkemece bu hususun gözardı edildiği, ayrıca çekişmeli taşınmazın (eski 885) yeni 2217 parseli nar bahçesi olarak kullandığı iddiasıyla dava açılmış, mahkemece taşınmaz başında keşif yapılarak taşınmazda davacının kullanımı bulunup bulunmadığı belirlenmeden, davacının HMK 293 maddesine göre dava konusu olayla ilgili olarak, uzmanından alınan bilimsel mütalaa niteliğindeki rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Davada usûlünce taraf teşkili sağlanmadan eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle, husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yaygınlaştırıldıktan sonra mahallinde bir fen elemanı ve bir ziraat mühendisi bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak, davacının çekişmeli taşınmazı nar bahçesi olarak kullandığını iddia ederek dava açtığından eski 885 parselden ifrazen oluşan (eski 2220 sayılı 14575 m²) yeni 177 ada 11 sayılı 14493,32 m² yüzölçümlü taşınmazın tarla niteliğiyle davacının kullanımında olduğu belirlenerek Hazine adına tapu siciline kaydedildiği nazara alındığında davacı tarafından kullanılan taşınmazın kullanıcı olarak tesbit edildiği 2220 parsel mi, yoksa 2217 parsel içinde kalan bir yere mi ilişkin olduğu tesbit edilmeli, şayet dava açılan yer 2217 parsel içinde kalmakta ise, davacının kullanımının bulunup bulunmadığı belirlenmeli, taşınmazın dört taraftan fotoğrafı çekilerek dosyaya konulmalı, varsa kullanım tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; kullanımın ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; kullanımın bulunup bulunmadığı belirlenmeli toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalı, şayet dava açılan yer 2220 parsel içinde kalıyorsa, bu parselin 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi kapsamında yapılan kadastro sırasında davacının kullanımında olduğu belirlenmek suretiyle tesbit işlemi yapıldığına göre hukuki yarar yokluğundan dava reddedilmelidir.
    Ayrıca, yargılama sırasında yörede 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere yenileme çalışması yapıldığı anlaşıldığından davanın aynı zamanda bu kadastro çalışmasına itiraza dönüşüp dönüşmediği değerlendirilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 25/01/2013 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi