12. Hukuk Dairesi 2016/489 E. , 2016/10425 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından çeklere ve ihtarnameye dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile borca ve faize itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece dayanak belgenin İİK"nun 68/1. maddesinde belirtilen nitelikte borç ikrarını havi belge olduğu kabul edilerek itirazın kaldırılmasına ve ödeme emrinde talep edilmesi gereken işlemiş faizin 5.315,31 TL olmak üzere düzeltilmesine karar verildiği görülmektedir.
İİK"nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir.
Takip dayanağı çek, yasal süresinde muhatap bankaya ibraz edilmediği için TTK"nun 708 ve 720. maddeleri gereğince alacaklı müracaat hakkını kaybettiğinden, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus özel yol ile takip yapılamayacağı gibi, dayanak belge bu hali ile adi havale vasfını taşımakta olup borç ikrarını içeren nitelikte sayılamayacağından İİK"nun 68/1. maddesinde belirtilen belge mahiyetinde de olmadığından alacaklının sözü edilen belgeye dayalı olarak genel haciz yoluyla takip yapması da mümkün değildir.
Ancak alacaklının itirazın kaldırılması talebine dayanak yaptığı ... Noterliği"nin 14302 yevmiye ve 09.07.2014 tarihli İhtarnamesinde, "...31.07.2014 ,31.08.2014 ,30.09.2014 ve 31.10.2014 tarihli ve her biri 15.000 TL değerindeki çeklerin vadesi geldiğinde ...i"nin yukarıda verilen resmi adresine ibraz etmeniz halinde çek karşılığı tarafınıza ödenecektir ..." denilmekle bu belge anılan çek bedelleri yönünden borç ikrarını içermekte olup, İİK"nun 68. maddesi kapsamında belge niteliğindedir. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Fakat ihtarnamenin 30.11.2014 keşide tarihli 15.000 TL bedelli çeki kapsamadığı görülmektedir. Buna göre borç ikrarı ihtarname ile kabul edilen çek bedelleri toplamı olan 60.000,00 TL. içindir.
Bu durumda mahkemece, alacaklının talebine dayanak yaptığı ihtarnamede belirtilen çeklerin toplam bedeli olan 60.000 TL yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken 30.11.2014 tarih ve 15.000 TL çek bedelini de kapsayacak şekilde itirazın tümden kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan, alacaklının temerrüt faizi isteyebilmesi için takip dayanağı belgede bir vadenin bulunması ya da borçlunun temerrüde düşürülmüş olması zorunludur. Nitekim 11.12.1957 tarih ve 17/29 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da adi senette vadenin olması halinde, faizin vade tarihinden itibaren istenebileceği kabul edilmiştir (HGK. nun 22.03.2000 tarih ve 12-706/181 sayılı kararı). Senette vade yok ise alacaklı tarafından borçlunun takip tarihinden daha evvel temerrüde düşürüldüğünün İİK"nun 68. maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatı gereklidir.
İcra takibe dayanak ihtarnamede çeklerin ibrazı halinde ödeneceği belirtilmiş olup herhangi bir vade mevcut olmadığına ve alacaklı icra takibinden önce borçlunun temerrüde düşürüldüğüne ilişkin İİK"nun 68. maddesinde belirtilen nitelikte herhangi bir belge ibraz etmediğine göre takip öncesine ait işlemiş faiz istenemez. Alacak, takip tarihi itibariyle muaccel hale geleceğinden alacaklı takip talebinde asıl alacak miktarı ile takip sonrası bu alacağa faiz işletilmesini isteyebilir.
O halde mahkemece işlemiş faize itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.