8. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/1264 Karar No: 2011/3069 Karar Tarihi: 24.05.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/1264 Esas 2011/3069 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, taşınmazın mirasen intikal ve eklemeli zilyetliğe dayanarak payları oranında vekil edenleri adına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir. Ancak, davacılar taşınmazın taksim, satış veya bağış suretiyle kendilerine kaldığını iddia etmemişlerdir. Mahkeme, taşınmazın murisin terekesi elbirliği hükümlerine tabi olduğunu ve mirasçıların tereke malları üzerinde belli payları olmadığını belirterek davayı reddetmiştir. Kanun olarak TMK.nun 701.maddesi ve 702.maddesi de kararda yer almıştır. Bu maddelerde, kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyetinin elbirliği mülkiyeti olduğu ve bu durumda tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir.
8. Hukuk Dairesi 2011/1264 E. , 2011/3069 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil
... ve ... ile Hazine ve Acar Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Mardin Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.12.2010 gün ve 971/1121 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, dava dilekçesinde sınırları açıklanan taşınmazın mirasen intikal ve eklemeli zilyetliğe dayanarak payları oranında vekil edenleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuş, davaya dahil edilen Acar köy tüzel kişiliği yapılan tebligata rağmen yargılama oturumlarına katılmamıştır. Mahkemece, davanın kabul edilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazın davacılara dedeleri ve babalarından kaldığı anlaşılmış olup davacılar taşınmazın taksim, satış veya bağış suretiyle kendilerine kaldığını iddia etmemişlerdir. Bu durumda murisin terekesi elbirliği hükümlerine tabidir. TMK.nun 701.maddesine göre; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir”. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış ve terekenin tamamını kapsar. Aynı Kanunun 702.maddesinde topluluk devam ettiği sürece tasarrufa yönelik işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Dava açmakta tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birinin ya da bir kaçının kendi payını ileri sürerek dava açması mümkün değildir. Eş anlatımla, bir veya birkaç mirasçının elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tek başlarına tasarrufda bulunma yetkileri bulunmamaktadır. Mirasçılardan birinin ya da bir kaçının kendi payı hakkında açtığı dava diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da dava açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılması (olurlarının alınması) veya TMK.nun 640. maddesi uyarınca miras ortaklığına temsilci tayin edilmek suretiyle davaya devam edilmesi de mümkün değildir. Davacının böyle bir dava açma yetkisi bulunmadığına göre davanın dava şartı yokluğundan tümü ile reddine karar verilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.