Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/6456 Esas 2013/12702 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/6456
Karar No: 2013/12702
Karar Tarihi: 02.05.2013

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/6456 Esas 2013/12702 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir çocuk hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet hükmü vermiştir. Hüküm temyiz edilince, temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde suça konu eylemin saat 03.30 sıralarında işlenmesi ve suçun işlendiği saatin suçun işlenmesini kolaylaştırıcı etkisi göz önünde bulundurulduğu belirtilerek 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesi ile 1/3 oranında ceza artırımı şeklinde uygulama yapılmasına hükmedilmiştir. Mahkeme, suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiği kabul edilen suçun nitelendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını belirtmiştir. Ancak mahkeme, kararda yer alan yanlışlardan dolayı hükmü kısmen bozmuş ve şu konuların incelenmesi gerektiğini belirtmiştir:
1) Sanığın suç tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olması ve daha önce hapis cezasına mahkûm edilmediği için hükmedilen kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemesi,
2) 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5. maddesinde öngörülen tedbirlerin ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceğinin göz ardı edilerek suça sürüklenen çocuk hakkında bu tedbirlerin uygulanmaması,
3) Suça İtiraf Edip Etkin Pişmanlık gösterip göstermediğinin tartışılmamış olması.
5237 sayılı TCK'nın 143. maddesi suçun işlenmesini kolaylaştıran bir halle işlenmesi durumunda, temel ceza yarı oranında artırılır. Sanığın yaşı göz önünde bulundurularak seçenek yaptırımlarının kullanılması gerektiği için cezanın bu şekilde belirlenmesi beklenirdi. Ancak mahkemenin bu

(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/6456 E. , 2013/12702 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, suça konu eylemin saat 03.30 sıralarında işlenmesi ve suçun işlendiği saatin suçun işlenmesini kolaylaştırıcı etkisi gözönünde bulundurulduğu belirtilmek suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi ile 1/3 oranında ceza artırımı şeklinde uygulama yapılmasına dair Mahkemenin yasal ve yeterli gerekçeli takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden Tebliğnamedeki (1) nolu bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın suç tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olması ve daha önce hapis cezasına mahkûm edilmediğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, hükmedilen kısa süreli hapis cezasının aynı Kanunun 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
2- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11/1. maddesi gereğince, aynı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden; somut olayda ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet kararı kurulan suça sürüklenen çocuk hakkında, anılan Yasanın 5/1-a,b maddesinde yazılı tedbirlere hükmedilmesi;
3-Olay tarihinde suça sürüklenen çocuk yakalandığında, suça konu eşyaları çaldığı yeri söylemek suretiyle bir kısım eşyanın sağlam olarak müştekiye iadesini sağladığının anlaşılması karşısında gerçekleşen kısmi iadeye rızasının bulunup bulunmadığı müştekiden sorulup, sonucuna göre TCK"nın 168/1-4 maddesinde yazılı bulunan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... Yıdırım müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.