Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/2479 Esas 2018/1173 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2479
Karar No: 2018/1173
Karar Tarihi: 13.02.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/2479 Esas 2018/1173 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/2479 E.  ,  2018/1173 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere ve tarafların temyiz nedenlerine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, sigortalının 30/04/2010 tarihinde maruz kaldığı iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle anne ve babasının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada, davacı ..."in maddi tazminat talebinin reddine, davacı ..." in maddi tazminat talebinin kabulü ile; 18.690,86 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..." e verilmesine, yine davacı ... ve davacı ..." in manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; ayrı ayrı 40.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
    Mahkemenin, Dairemizin bozma ilamı sonrası davacılar vekilinin 21/09/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı anne yönünden maddi tazminat talebini artırması sonucu, ıslah ile arttırılan talebe göre karar verdiği görülmektedir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176. maddesinde, davanın her iki tarafının da, yargılama usulüyle ilgili bir işlemini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği, ancak aynı dava içerisinde bu yola sadece bir kez başvurulabileceği; 177. maddede, ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği belirtilmiştir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 04.02.1948 gün ve 1944-10 Esas, 1948-3 Karar sayılı kararında bozmadan sonra davanın yeniden görülmesi sırasında ıslah yapılmasının mümkün olmadığı ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı, 06.05.2016 tarihli kararında da 04.02.1948 tarihli 1944/10 Esas, 1948/3 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının değiştirilmesinin gerekmediği belirtildiğinden bozma sonrasında davacı tarafından ıslahla talep edilen kısım yönünden bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.