15. Hukuk Dairesi 2018/3177 E. , 2018/2849 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün kanun yararına bozulması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, Tüketici Hakem Heyeti Kararı"na itiraz davasıdır.
Davacı iş sahibi vekili; müvekkilinin sahibi bulunduğu ... plaka sayılı aracı tamir ettirmek üzere davalı servise teslim ettiğini ve tamirden sonra arızaların giderilemediğini ve bu kapsamda zarar uğradığını zararlarının tazmini amacıyla ... İl Tüketici Hakem Heyeti"ne başvuruda bulunduğunu ancak talebinin red edildiğini, hakem karanının iptâli ile maddi zararlarının tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı yüklenici vekili; aracın kendileri tarafından işin gerektiği sürede tamir edildiğini ve herhangi bir kusurlarının bulunmadığını belirterek itirazın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın bir kez yenilemeden sonra yeniden takipsiz bırakıldığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve karşı davacı taraf kanun yararına temyiz yoluna gidilmesini talep etmiş, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü"nün 06.04.2018 tarih ve 519/6396 sayılı talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 28.05.2018 tarih 2018/29820 sayılı kararı ile 6100 sayılı HMK 363. madde uyarınca kanun yararına temyiz talep edilerek dosya Dairemize intikâl etmiştir.
HMK"nın 150. maddeye göre usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.
Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir (HMK 27). Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür (HMK 30). Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma" hakkına sahiptir (Anayasa 36/1). Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin adil yargılanma hakkı ile ilgili 6. maddesine göre ise taraflar; davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini, davaya ilişkin savunmaları için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma, kendini savunma, avukat yardımından yararlanmayı isteme hakkına sahiptir. Bu hakkın unsurlarından olun aleniyet ilkesi hukukumuzda HMK"nın 28. maddede kapsamlı olarak düzenlenmiştir.
Belirtilen hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı ve aleniyet ilkesi ile hak arama hürriyetinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü oturuma katılma imkanı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek, duruşmanın ertelenmesini isteyebilir. Geçerli bir mazeret sunulmaması veya mazeret bildiriminin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması halinde mazeret kabul edilmeyerek dosyanın işlemden kaldırılması mümkündür.
Somut olayda davacı ve davalı ön incelemenin yapılacağı ilk duruşma günü olan 22.11.2016 tarihinde mazeret bildirmişler mazeretleri kabul edilmiştir. Davacı 2. duruşma günü olan 21.03.2017 tarihinde yine mazeret bildirmiş ve yokluğunda ön inceleme duruşması yapılmasını kabul ettiğini de beyan etmiş ancak ikinci kez ön inceleme duruşması verilemeyeceği gerekçesiyle mazereti kabul edilmeyerek dosya işlemden kaldırılmıştır. Dosyanın, yenilenmesi üzerine bırakıldığı 19.09.2017 gününde yapılacak duruşma için davacı yine verdiği mazeret dilekçesinde mazeretine esas dosya numaralarını bildirmiş ve sulh ve arabuluculuk ihtimali bulunmadığını, yokluğunda ön inceleme duruşması yapılmasını kabul ettiğini beyan etmiş ancak mazeret yine kabul edilmeyerek dava açılmamış sayılmıştır. Davacının bildirdiği mazeret geçerli olduğu gibi, yokluğunda ön inceleme duruşması yapılmasını kabul ettiğini beyan etmesi de gözetildiğinde mazeret bildiriminin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığı da anlaşılmaktadır. Ön inceleme duruşması birden fazla ertelenemeyeceğinden mazeret bildirimine rağmen ön inceleme duruşması yapılması ve tahkikata geçilerek tahkikat işlemlerinin sürdürülebilmesi de mümkün olduğundan mazeret bildirimi nedeniyle davanın sürüncemede kaldığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle mazeretin kabulü gerekirken reddedilerek davanın ikinci kez takipsiz bırakılması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi belirtilen ilke ve kurallara aykırı olduğundan hükmün kanun yararına bozulması gerekir.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma isteminin kabulü ile hükmün, hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmamak üzere 6100 sayılı HMK"nın 363/2. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, gereğinin yapılması için kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine kesin olmak üzere 03.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.