11. Hukuk Dairesi 2017/3586 E. , 2019/518 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/05/2016 tarih ve 2009/344-2016/1084 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı şirket temsilcisi tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ile inşaat yapım işini üstlenen bir firma olduğunu, şirketle birleşen dava davalısı olan şahıslar arasında 29/11/2000 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme kapsamında inşaat devam ederken ... ....Noterliğin’den keşide edilen 05/02/2007 tarihli fesihname ile sözleşmenin feshedildiğini, davalı ...’ın şirket karar defterinin 11.sayfasında yer alan 11 nolu 09/06/2004 tarihli ortaklar kurulu kararı ile müvekkillerinden ..."ın imzasını taklit ederek oy çokluğu ile kendisini müdür tayin ederek, sözleşmeyi feshettiğini, akabinde büyük bir kısmı biten inşaatın devamı için davalı ...’ın oğlunun hakim hissedarı olduğu dava dışı şirketle birleşen dava davalısı olan şahıslar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, davalı ... tarafından yapılan sahtecilikle ilgili olarak suç duyurusunda bulunduklarını, yapılan soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporu neticesinde iptali talep edilen ortaklar kurulu kararı altındaki imzanın müvekkili ...’a ait olmadığının ./..
tespit edildiğini ileri sürerek, şirket yönetiminin müvekkillerine verilmesini, bu talebin kabul görmemesi halinde ise şirkete kayyum atanmasını ve 09.06.2004 tarihli ortaklar kurulu kararının iptalini istemiştir.
Asıl davada, davalılar davaya cevap vermemiştir.
Birleşen davada davalılar vekili, müvekkillerin davalı şirketin ortağı olmadığını, şirketin iç işleri kapsamında alınan ortaklar kurulu kararının sıhhati hakkında bilgi sahibi olmalarının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin ortakları olan ... ve ... tarafından 09/06/2004 tarihinde şirket merkezinde toplanılarak, davalı ...’a şirketi temsil ve ilzam hususunda münferit yetki verilmesine dair oy çokluğuyla karar alındığını, davacılar tarafından, davalı ... hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, yapılan soruşturma neticesinde, ... hakkında "özel belgede sahtecilik" suçunu işlediği iddiası ile kamu davası açıldığı, mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda, suçu işlediği sabit olmayan sanığın beratına karar verildiği, mahkeme gerekçesinde; "müşteki Ahmet"in imzasının sahte atıldığının iddia edildiği, sanığın ve müştekinin imza örneklerinin alındığı, söz konusu imzanın müştekiye ait çıkmadığı, sonra alınan bilirkişi raporuna göre müştekinin oğlunun da imzasının olmadığı, yine sanığın imzasının da bulunmadığı" tespitinin yer aldığı ve kararın 06/03/2014 tarihinde kesinleştiği, ceza mahkemeleri tarafından alınan bilirkişi raporları ve verilen kararlar hukuk mahkemesini bağlamamakla birlikte, ceza mahkemesi tarafından yapılan hukuki nitelendirmenin hukuk mahkemesini bağladığı, ceza mahkemesindeki yargılama neticesinde, dava konusu ortaklar kurulu kararında yer alan imzanın davacı ..."a ait olmadığının tespit edildiğinden ortaklar kurulu kararının iptali şartları oluştuğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davalarda davalı şahıslar hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, şirkete kayyum atanması talebinin reddine, asıl davada davalı şirket aleyhine ikame edilen davanın kabulü ile, 09/06/2004 tarih ve 11 sayılı ortaklar kurulu kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı davalı şirket temsilcisi temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket temsilcisinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket temsilcisinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye ...,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirketten alınmasına, .../01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.