Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/26291
Karar No: 2019/11496
Karar Tarihi: 26.11.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/26291 Esas 2019/11496 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/26291 E.  ,  2019/11496 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, 27.08.2014 tarihinde dava konusu otomobilin ikinci el olarak davalıların verdiği araçta lokal ufak boyaları haricinde herhangi bir hasar ya da darbesinin bulunmadığı bilgisine güvenilerek satın alındığını, takip eden gün aracın servisine götürüldüğünde aracın ağır hasarlı bir araç olup 28.622,00 TL harcanmasını gerektiren onarıma ihtiyaç duyduğunun öğrenildiğini, aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesine ya da araçta oluşan 24.000,00 TL bedel kaybının davalılardan tahsiline ve 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini dilemiştir.
    Davalılar İlk Derece Yargılama Makamına sunmuş oldukları yanıt dilekçesi ile davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava ikinci el araç satışında ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre açılan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece; red gerekçesi olarak hükümde, dava konusu aracın davalılar tarafından davacıya satışı esnasında önceye dayalı kaza geçirmiş vaziyette olduğunun mahkemenin kabulünde olduğu, ancak davalıların tavsiyesine rağmen davacının dava konusu aracı yetkili servise değilde işinin ehli olmayan bir ekspertiz hizmeti veren şahısa incelettiği, araçlardaki hasar durumunun ancak alanında uzman ekspertiz tarafından belirlenebileceği ve davacının muayene yükümlülüğünü yerine getirmediği, araç bedelinin iadesi karşılığında aracın davalılara iadesi durumunda aracın uzun bir süre davacıda kalması, aracın el değiştirip tekrar davacıya geçmiş olması karşısında bu durumun davalıların mağduriyetine yol açacağı ve hakkaniyete uygun düşmeyeceği, ayrıca davacının dava konusu aracı 07/08/2015 tarihinde 60.500,00 TL bedelle başkasına sattığı sözleşme serbestisi ilkesi doğrultusunda tarafların anlaşabileceği fiyata satılabileceği ve bu satıştan davacının zarar değil hatta kar elde ettiği gösterilmiştir.
    Toplanan delillerden ve dosya kapsamından davacının aracın ayıplı olduğu hususunu önceden bilmediği, aracın ayıbını öğrenir öğrenmez eldeki davayı açtığı mahkemenin ve tarafların kabulündedir. Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğünce tutulan kayıtları, aracın sigorta kayıtlarını, Tramer kayıtlarını inceleme, Tramer"e SMS atarak bilgi edinme yükümlülüğü yoktur. Davacı aracı satın alırken mevcut ayıbı bilmediğine göre, aracı davalı akidinden alırken ayıplı olduğunu bilmeyerek daha yüksek meblağ ödediğinden aradaki farkı akidinden istenebileceği kabul edilmelidir. Davalı taraf, satış öncesinde davacıyı aracın ağır hasarlı olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya davacının bu hususu bildigini ispatlayamamıştır. Satışa konu araç ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davacı 6098 sayılı TBK 219 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklıdır. Diğer yönden, kural olarak her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Yargılama sırasında dava konusu aracın dava dışı üçüncü şahısa satılmış olması da bu sonucu değiştirmez. Mahkemece, davacının talep edebileceği tazminat miktarının konusunda uzman bilirkişi tarafından da dosya kapsamında belirlendiği görülmekle var ise, bu rapora karşı sunulan itirazlar da karşılandıktan sonra hasıl olacak sonuca uygun şekilde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi