17. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/18503 Karar No: 2015/8474 Karar Tarihi: 09.06.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/18503 Esas 2015/8474 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2013/18503 E. , 2015/8474 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 09/06/2015 Salı günü davacı taraftan gelen olmadı. Davalı ... İnşaat ...ve Tic.Ltd.Şti vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalıya ait dairedeki su tesisatındaki arıza nedeniyle müvekkiline sigortalı iş yerini su bastığını, müvekkilin sigortalısına toplam 24.410,77 TL ödediğini ileri sürerek ödenen bedelin 20.12.2011 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kiralayan olması nedeniyle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, hasarın müvekkiline ait daireden kaynaklanmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 24.372,65 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, işyeri sigortacısı olan davacının sigortalısına ödediği tazminatın davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir. ... İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararına göre; "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava ... poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." Bu durumda görev konusunun da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir. Somut olaya bakıldığında, davacının sigortalısı ile davalı arasında kira akdi bulunduğu anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK."nın 4/I-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı ... ve İflas Kanununa göre ilamsız ... yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda halefiyete göre açılan davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yargılamanın sonuçlandırılması doğru olmayıp, bozma sebebi yapılmıştır. Bozma kapsam ve nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsam ve nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.