16. Hukuk Dairesi 2014/15130 E. , 2015/16333 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 37 parsel sayılı 12.962,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., 101 ada 67, 148, 180 ve 210 parsel sayılı 4.658,61, 9.982,88, 17.171,84 ve 5.855,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ... ve müşterekleri, 101 ada 91 parsel sayılı 10.025,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ..., 101 ada 146 parsel sayılı 6.601,80 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ..., 101 ada 147 parsel sayılı 19.959,47 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ..., 101 ada 149 parsel sayılı 9.413,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ..., 101 ada 150 parsel sayılı 2.886,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... ve müşterekleri, 101 ada 152 parsel sayılı 2.858,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ..., 101 ada 151 parsel sayılı 2.150,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise tapu kaydı nedeniyle ... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak taşınmazların yitik kişilerden Hazineye kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 101 ada 37, 91, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152 ve 210 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın reddi ile taşınmazların tespit gibi tescillerine, çekişmeli 101 ada 180 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 4.000,00 metrekarelik bölümünün Hazine adına, geriye kalan (A) harfi ile gösterilen 13.171,84 metrekarelik bölümünün ise tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı Hazine, 11.12.1951 tarih, 180 sıra numaralı ve 4.000 metrekare yüzölçümündeki tapu kaydına dayanarak, çekişmeli 101 ada 180 parsel sayılı taşınmazın yitik kişilerden Hâzineye intikal eden yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, 101 ada 180 parsel sayılı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu, gayrisabit hudutlu olduğundan miktarına itibar edilmesi gerektiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, tutunulan tapu kaydının, gayrisabit hudutlu olup miktarına itibar edilmesi gerektiği mahkemece de doğru olarak kabul edildiği halde, kapsam tayin edilirken güney hududunda bulunan değişebilir "dağ" sınırı esas alınmak suretiyle hüküm oluşturulmuş olması yerinde olmadığı gibi, tapu kaydı kapsamı dışında kalan bölüm yönünden keşif anında dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, taşınmazın 40-50 yıldır tespit malikleri tarafından yem bitkisi ekilerek kullanıldığını beyan ettikleri, zirai bilirkişi raporunda ise 15-20 yıldır işlenmediği belirtilmesine rağmen, bu çelişki giderilmeden karar verilmesi de doğru değildir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, üç kişilik zirai bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte davacı Hazinenin tutunduğu tapu kaydının kapsamı, kaydın miktarına itibar edilerek kuzeydeki yol, batı ve doğudaki dere sınırları esas alınmak suretiyle belirlenmeli; fen bilirkişisinden bu hususta keşfi izlemeye imkan verir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; miktar fazlası olan bölüm üzerinde davalılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı; bu doğrultuda, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, zilyetliğin kesintisiz olarak sürdürülüp sürdürülmediği, taşınmazın öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; zirai bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu ile ilgili komşu taşınmazlarla mukayeseli olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yapılacak değerlendirmede temyiz incelemesine konu karar ile kesinleşen bölümler dikkate alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
2- Çekişmeli 101 ada 151 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazine temsilcisinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, çekişmeli taşınmazın tespitine esas alınan 17.04.1990 tarih ve 30 sıra numaralı tapu kaydı tescil ilamı ile oluştuğundan 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi gereğince kapsamının haritasına göre belirlenmesi gerektiği halde kayıt uygulamasında bu durum göz önünde bulundurulmadığı gibi, tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı kabul edilen bölüm yönünden keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, taşınmazın 40-50 yıldır tespit malikleri tarafından yem bitkisi ekilerek kullanıldığını beyan ettikleri, zirai bilirkişi raporunda ise 15-20 yıldır işlenmediği belirtilmesine rağmen, mahkemece, bu çelişkili durum giderilmeden karar verilmesi de doğru değildir. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, üç kişilik zirai bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte; çekişmeli taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydının kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli; uzman bilirkişi eliyle tapu kaydının haritası, kadastro paftasının ölçeği ile tapu kaydının haritasının ölçekleri eşitlenerek çakıştırılmak suretiyle yerel bilirkişi yardımıyla taşınmaza yöntemince uygulanmalı, teknik bilirkişiden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; varsa miktar fazlası olan bölüm üzerinde davalılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı; bu doğrultuda, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, zilyetliğin kesintisiz olarak sürdürülüp sürdürülmediği, taşınmazın öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; zirai bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu ile ilgili komşu taşınmazlarla mukayeseli olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
3- Çekişmeli 101 ada 37, 91, 146, 147, 148, 149, 150. 152, 210 parsel sayılı taşınmazlar yönünden de dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazine temsilcisinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, bu taşınmazlar yönünden de keşif anında dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, taşınmazların 40-50 yıldır tespit malikleri tarafından yem bitkisi ekilerek kullanıldığını beyan etmişler, zirai bilirkişi ise raporunda taşınmazların 15-20 yıldır işlenmediğini belirttiği halde mahkemece yine çelişki üzerinde durulmadan karar verilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle: taraf tanıkları, üç kişilik zirai bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte; davalılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı, bu doğrultuda, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, zilyetliğin kesintisiz olarak sürdürülüp sürdürülmediği, taşınmazların öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; zirai bilirkişi kurulundan taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu ile ilgili komşu taşınmazlarla mukayeseli olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
4- Çekişmeli 101 ada 67 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; Kadastro hakimi, dava konusu tüm taşınmazlar hakkında sicil oluşturmaya elverişli hüküm kurmak zorundadır. Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın da dava kapsamında olduğunu bildirdiği ve mahkemece, söz konusu parsele ait tutanak aslı getirildiği halde bu parsel yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.