13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/6630 Karar No: 2013/15178 Karar Tarihi: 04.06.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/6630 Esas 2013/15178 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2013/6630 E. , 2013/15178 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, İlknur ... adı altında ... ofisi işletmekte olduğunu, davalının taşınmazının satışı konusunda aralarında sözlü olarak anlaştıklarını, aracılık hizmeti vermesine rağmen ücretin ödenmediğini davalı hakkında ... 18. İcra Müdürlüğü" nün 2011/6546 sayılı dosyası ile 7.740 YL komisyon ücreti için takip başlattığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini, takipte bu miktar istenmişse de taşınmazın 168.000,00 TL" ye satıldığını, bunun % 3" ünün 5.040 TL olduğunu ileri sürerek bu miktar üzerinden takibe yapılan itirazın iptaline, % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, tellallık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağını, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne takibe yapılan itirazın 5.040 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya ait taşınmazın satımına aracılık ettiğini, taşınmazın kendisi saf dışı bırakılarak yeri gösterdiği şahsın annesi tarafından doğrudan davalıdan satın alındığını, tellallık ücretine hak kazandığını, ancak davalı tarafından tellallık ücretinin ödenmemesi üzerine başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Tellallık sözleşmesini düzenleyen BK.nun 404/son maddesinde gayrimenkul tellallığı sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmış olmadıkça muteber olmayacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu itibarla tellallık sözleşmesinin yazılı olması ve taraflarca imzalanması şarttır. Bu durumda akdi ilişkinin varlığının tanık beyanları ile kanıtlanması mümkün değildir. Hal böyle olunca mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte yer alan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.