12. Hukuk Dairesi 2020/9248 E. , 2021/4210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının icra mahkemesine başvurusunda, üçüncü kişi konumunda bulunan davalının, İİK’nun 89/1. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı süresinde yapmış olduğu itirazın gerçeğe aykırı olduğu ve borçlu ile davalıya ait ticari defterler, banka kayıtları ve vergi dairesi formlarının incelenmesi ile haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı şekilde itiraz edildiğinin tespit edilebileceği ileri sürülerek İİK’nun 89/4. maddesi gereğince tazminat talep edildiği, ilk derece mahkemesince, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda takip borçlusunun haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle davalı şirketten alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
İİK"nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK"nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir.
İİK"nun 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında, tarafların göstereceği deliller, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle, borçlunun, üçüncü kişiden istenebilir hale gelmiş, kesin nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığı genel hükümler çerçevesinde belirlenir. Diğer bir ifade ile anılan maddeye göre tazminata hükmedilebilmesi için, haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle borçlunun üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, muaccel bir alacağının bulunması zorunludur
Somut olayda, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesini oluşturan bilirkişi raporunun, vergi dairesince gönderilen vergi kayıtları ve davalının ticari defterlerine dayandığı ancak davacı alacaklının sunulan bilirkişi raporlarını kabul etmediği yeni bir bilirkişi raporu alınmasını talep ettiği, bunun yanında delil listesinde takip borçlusunun ticari defterlerine de dayandığı ancak bu yönde bir inceleme yapılmadığı görülmüştür.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 05.08.2015 tarihi itibariyle, davalı üçüncü kişinin takip borçlusuna borcunun bulunup bulunmadığının tespiti açısından, davalı üçüncü kişi ve takip borçlusunun ticari defterleri üzerinde birlikte inceleme yaptırılarak, incelenen döneme ilişkin takip borçlusunun ticari defterlerinin usulünce tutulup tutulmadığı da tespit edilmek suretiyle, takip borçlusu ile davalı üçüncü kişinin ticari defterlerinin birbirini teyit edip etmediği, teyit eden ve etmeyen kısımların hangi kalemlere ilişkin olduğu, takip borçlusuna davalı üçüncü kişi tarafından yapılan ödeme varsa bunların da hangi kalemlere ilişkin olduğu hususunda bilirkişi raporu aldırılarak dosyada mevcut tahsilat makbuzları, tediye makbuzları, banka dekontları ve diğer tüm delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi"nin 06.10.2020 tarih ve 2020/133 E. - 2020/207 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), ... 9. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 12.10.2017 tarih ve 2016/16 E. - 2017/685 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 07/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.