17. Hukuk Dairesi 2015/7285 E. , 2015/8444 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı idare tarafından dava dışı ...İletişim Gıda İnş.Tic.Ltd.Şti"nin 51.575 TL vergi borcu nedeniyle gönderilen 2.1.2012 tarihli haciz yazısının 3.1.2012 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen 27.2.2012 tarihinde şirket merkezine iletildiğini, aynı gün itiraz ettiklerini, itirazın davalı İdare tarafından reddedildiğini belirterek davalı idare tarafından gönderilen 2.1.2012 tarihli haciz bildirimi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İdare vekili,gönderilen haciz ihbarnamesinin ve tebligatın yasaya uygun olduğunu, davacının süresinde itiraz etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre İİK"nun 89.maddesinde 17.7.2003 tarihinde 4949 Sayılı Kanun ile değişiklik yapıldığı ve borçlunun 3.kişideki hak ve alacaklarının haciz için gönderilecek ihbarname sayısının üçe çıkarıldığı, anılan hüküm gereğince 3.haciz ihbarnamesi tebliğinden itibaren 15 gün içinde menfi tespit davası açılabileceği, eldeki davada davacıya ikinci ve üçüncü haciz ihbarları gönderilmediğinden davanın HMK"nun 114/1-h maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 Sayılı AATUHK"nun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Anılan madde uyarınca hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılır. Tahsil dairesi tarafından tebliğ edilecek haciz bildirisi ile; bundan böyle borcunu ancak tahsil dairesine ödeyebileceği ve amme borçlusuna yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı veya elinde bulundurduğu menkul malı ancak tahsil dairesine teslim edebileceği ve malın amme borçlusuna verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil dairesine ödemek zorunda kalacağı ve bu maddenin üç, dört ve beşinci fıkra hükümleri üçüncü şahsa bildirilir. Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligatlara elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usûl ve esasları belirlemeye ... yetkilidir.
Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri; amme borçlusunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bankaların şubelerine doğrudan veya mahallindeki tahsil dairesi aracılığı ile tebliğ edileceği gibi Maliye Bakanlığınca belirlenecek tutarın üzerindeki alacaklar için doğrudan bankaların genel müdürlüklerine de tebliğ edilebilir. Haciz bildirisi bankanın genel müdürlüğüne de tebliğ edilmiş ise tüm şubelerini kapsayacak şekilde beyanda bulunma yükümlülüğü bankanın genel müdürlüğüne aittir.
Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur.
Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır.
Somut olayda, davalı idare tarafından 2.1.2012 tarihli haciz bildirisi ile ...İletişim Gıda İnş.Tic.Ltd.Şti"nin 51.575 TL vergi borcu nedeniyle davacıdaki hak ve alacaklarına 6183 Sayılı AATUHK hükümleri gereğince haciz konulması ve bilgi verilmesi istenmiş, davacıya 3.1.2012 tarihinde tebliğ edilen haciz bildirisine davacı tarafından 7 günlük itiraz süresi geçirilerek 27.2.2012 tarihinde itiraz edilerek bir yıl yıllık yasal süre içinde eldeki dava açılmıştır.
Dosya kapsamından 2.1.2012 tarihli haciz bildirisinin 6183 Sayılı AATUHK"nun 79.maddesinde belirtilen yasal unsurları taşıdığı, 3.1.2012 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının 7 günlük itiraz süresini kaçırarak 27.2.2012 tarihinde haciz bildirisine itiraz ettiği ve eldeki davayı süresinde açtığı anlaşıldığından davanın esasına girilerek davacı idare ile dava dışı borçlu şirketin ticari defterleri üzerinde uzman bilirkişi (hesap uzmanı veya mali müşavir bilirkişi)incelemesi yaptırılarak (2.1.2012 tarihi haciz ihbarı gereğince 3.1.2012 tebliğ tarihi itibarıyla dava dışı borçlunun davacı şirketten alacağı bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı ve borçluya 3.1.2012 tarihinden sonra ödenip ödenmediği) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmeyen gerekçe ve hatalı hukuki nitelendirme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.