17. Hukuk Dairesi 2015/5447 E. , 2015/8441 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın, 6183 Sayılı AATUHK"nun 79/6.madde gereğince 3.kişinin haciz ihbarnamesine karşı gerçeğe aykırı beyanda bulunması nedeniyle alacak istemine ilişkin olduğu,anılan madde “3.kişinin haciz bildirisi üzerine 7 gün içinde alacaklı tahsil idaresine itiraz ettiği takdirde alacaklı amme idaresi bir yıl içinde 3.şahsın yaptığı itirazın aksini genel mahkemede açacağı davada ispat ederek 3.şahsın İİK 338/1 maddesine göre cezalandırılması ve borçlu bulunduğu tutarın ödenmesine karar verilmesini istiyebilir “hükmünü içerdiği,somut olayda davacı idare tarafından, vergi borçlusu ...."nin 155.018,36 TL"lik vergi borcu nedeniyle davalı...."ne 22.10.2009 tarihinde haciz ihbarnamesi gönderildiği, davalı ..."nin 3.11.2009 tarihinde tebellüğ aldığı haciz ihbarnamesine 7 günlük yasal süre içinde 10.11.2009 tarihli dilekçesi ile cevap verdiği, davalı borçluya 3.3.2009-29.7.2009 tarihleri arasında toplam 29.190,00 TL ödeme yapıldığını, bunun dışında davalı borçluya borçları olmadığını belirterek itiraz ettiği ve ödemeye ilişkin banka kayıtlarını sunduğu, bunun üzerine yasal bir yıllık süre içinde davacı idare tarafından eldeki davanın açıldığı ve davalı 3.kişi şirketin haciz ihbarından önceki ödemelerinin usulüne uygun ödemeler olmadığının iddia edildiği, mahkemece de davacının iddiasının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabul edildiği; ancak mahkemenin kabul gerekçesini dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmediği, haciz
ihbarnamesi üzerine davalı 3.kişi şirket tarafından davacı idareye verilen 10.11.2009 tarihli dilekçe içeriğinden davalı 3.kişi şirketin, vergi borçlusu şirketten 10.3.2009, 15.6.2009, 29.7.2009 tarihli faturalar karşılığı toplam 29.190,00 TL"lik mal aldığı, bedellerini de 3.3.2009 18.2.2009 10.6.209 8.5.2009 29.7.2009 tarihlerinde ödediğinin anlaşıldığı, ödemeye ilişkin banka dekontlarından 3.3.2009 ve 10.6.2009 tarihli dekontlarda ödeyenin davalı 3.kişi şirket, ödemeyi alanın ise ...olduğu,8.5.2009, 18.2.2009 ve 29.7.2009 tarihli dekontlarda ise ödemeyi yapanın .... ödemeyi alanın ise borçlu şirket adına .... olduğunun anlaşıldığı, mahkemece, ..."nin malların bedeli olarak borçlu şirkete ödemesi bulunmadığı, yapıldığı iddia edilen ödemelerin bir kısmının .... tarafından bir kısmının ise şirket tarafından ...."a yapıldığı, ...."ın borçlu şirketin yetkilisi veya temsilci sıfatı bulunmadığı gibi ödemelerin neye ilişkin olduğunun belli olmadığı gerekçesiyle ödemelerin usulüne uygun olmadığını kabul edilmiş ise de, davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz dilekçesine eklenen 29.1.2007 tarihli vekaletname içeriğinden ...."ın davalı 3.kişi şirket temsilcisi tarafından atanmış vekil olduğu, yine 7.6.2007 tarihli Ticaret Sicil Gazetesindeki ilandan da davalı borçlu şirketin 21.5.2007 tarihli genel kurul toplantısında ...."ın katip üye ve 3 yıllığına denetçi kuruluna üye olarak olarak seçildiği, davalı borçlu şirketin yevmiye defteri fotokopisinden de davalı 3.kişi şirket tarafından borçlu şirkete 18.2.2009 3.3.2009 8.5.2009 10.6.2009 15.6.2009 tarihlerinde yapılan ödemelerin kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 23.1.2012 tarihli bilirkişi raporunda da davalı 3.kişi şirket defterlerine göre 29.7.2009 tarihi itibarıyla borçlu şirketin davalı 3.kişi şirketten alacağı gözükmediği, ancak davalı 3.kişi şirketin ödemelerini borçlu şirket yerine ...."a yapmış olmasının muhasebe esaslarına ve ticari hayata uygun olmadığının belirtildiği, bu durumda davalı 3.kişi şirket tarafından temyiz dilekçesine eklenen davalı 3.kişi şirket temsilcisi olarak dava dışı ...."a verilen vekaletname, davalı borçlu şirketin yevmiye defteri fotokopisi ve borçlu şirketin ticari sicil kayıtları gözönüne alınarak bilirkişiden ek rapor alınması (Borçlu şirketin tüm ticari sicil ve banka kayıtları ve ticari defterleri de temin
edilerek özellikle ...."ın borçlu şirketteki konumu, borçlu şirket adına para verme ve alma konusundaki yetkileri ve yaptığı işlemler,davalı 3.kişi şirket ile .... arasında başka bir ticari ilişki olup olmadığı gibi hususlarda değerlendirilerek) ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 9.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.