23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/6990 Karar No: 2016/4623 Karar Tarihi: 14.04.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6990 Esas 2016/4623 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/6990 E. , 2016/4623 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 50 ve 52 maddeleri gereğince 7.000 TL ve 100 TL adli para cezası Onama (sanıklar Dilber ve Ahmet müdafiinin temyiz istemi)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ..." ın katılan ..."e, on beş yıllık arkadaşı ve komşusu sanık ...’in çok miktarda Osmanlı zamanına ait altın bulduğunu ve uygun fiyattan elden çıkaracağını söylemesi üzerine katılanın numune olarak altın görmek istediği, açık kimliği saptanamayan ve ...olarak tanıtılan kişinin katılana numune olarak 10 adet altın verdiği, katılanın altınların gerçek olduğunu anlaması üzerine yaklaşık 2.500 adet altın için 40.000 TL’ye anlaştıkları, katılanın temin ettiği 40.000 TL ile birlikte yanında eski eşi tanık ..."i de alarak ilk önce sanık ..."le buluştukları,..."in katılanı ve tanığı Çine"ye getirdiği, burada sanıkların katılanı diğer sanık ... ile telefonda konuşturdukları ve katılanın güvenini kazandıkları, katılan ve eşinin parayı altını getireceklerini söyledikleri sanık ... ve ... isimli kişiye teslim ettikleri ancak sanıkların parayı alarak bir daha dönmedikleri ve telefonlarına ulaşılamadığı, böylece sanıkların birlikte dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia ve kabul olunan somut olayda; 1-Katılan vekilinin tüm sanıkların mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde; Katılanın yüzüne karşı verilen mahkûmiyet hükmünde gerekçeli kararın katılan vekiline tebliği, temyiz için yeni bir süre başlatmayacağında yasal süresi geçtikten sonra katılan vekilinin yaptığı 11.02.2013 tarihli temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Sanıklar ... ve ... müdafiinin bu sanıklar hakkındaki mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz istemine gelince; Sanıkların birlikte hareket ederek altın getirme bahanesiyle 40.000 TL’yi katılandan alarak bir daha dönmedikleri ve telefonlarına da ulaşılamadığı anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 14.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.