17. Hukuk Dairesi 2014/10175 E. , 2015/8435 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... Alüminyum Levha San.ve Tic.Ltd.Şti."nin aleyhine açılan davalar sonucu hükmedilmesi muhtemel alacakların tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla ... 3.... Müdürlüğünün 2012/1372 sayılı takip dosyasındaki 555.910,32 TL alacağını 25.5.2012 tarihinde davalı ... İç ve Dış Ltd.Şti."ne temlik ettiğini, temlik alacaklısı şirketin 21.2.2011 tarihinde kağıt üzerinde kurulan bir şirket olduğunu belirterek davalılar arasındaki temlik işlemenin muvazaalı olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu ... Alüminyum Levha San.ve Tic.Ltd.Şti. vekili, davacının müvekkili aleyhine açtığı 2012/175 Esas sayılı dosyasının ... aşamasında, 2012/132 Esas sayılı dava dosyasının derdest olması nedeniyle kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığını, müvekkili şirketin davalı ... İç ve Dış Ltd.Şti.ne faiz ve gecikme bedeli hariç 369.204 TL borcu bulunduğunu temlik işleminin borca mahsuben yapıldığını,2012/1372 takip sayılı dosyasında davacının da kefil olarak borçlu olduğunu, takas def"i yerine eldeki davayı açmasının kötüniyetini gösterdiğini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılarak davanın reddi ile %40 tazminatın tahsilini savunmuştur.
Davalı ... İç ve Dış Ltd.Şti. temsilcisi ......, temsilcisi ve ortağı olduğu şirketin 21.2.2011 tarihinde kurulduğunu, 23.12.2011 tarihinde borçluya mal sattıklarını 2011 yılı itibarıyla 152.003 TL alacakları olduğunu, dava konusu temlik işleminin alacağa mahsuben yapıldığını, temlik nedeniyle 51.722 TL ve 2.068,90 TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davanın İİK"nun 280 maddesi gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olduğu, davanın açıldığı tarih itibarıyla davacının alacaklı olduğunu belirttiği 2012/132 ve 2012/175 Esas sayılı davaların derdest olup davacının varlığını iddia ettiği alacağın muaccel hale gelmediği, 2012/132 Esas sayılı dosyadan verilen 18.4.2012 tarihli ihtiyati tedbir kararının da alacağı muaccel hale getirmediği gibi aciz vesikasına da bağlanmadığı, davanın açıldığı tarihte aciz belgesine bağlanmış muaccel ve talep edilebilir davacı taraf alacağı bulunmadığı, tasarrufun iptali davası açma şartlarının oluşmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle sabit olmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı temlik işleminin iptali istemine ilişkindir.
Bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. (HMK"nun madde 33)Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19 maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaaya nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir.
Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277 .maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. ... muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının ... takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun ... hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.
Somut olayda mahkemece dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmiş ise de mahkemenin bu nitelendirmesine katılma olanağı bulunmadığından mahkemece davacı tarafından davalı borçlu ... Alimünyum Levha San ve Dış Tic.Ltd.Şti aleyhine açılan ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/132 Esas ve ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/175 Esas sayılı dava dosyalarının sonuçları beklenerek alacağın kesinleşmesi halinde mevcut delilerin TBK"nun 19 maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hukuki nitelendirmede yapılan hata sonucu davanın reddi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.