Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5887
Karar No: 2011/2984
Karar Tarihi: 23.05.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5887 Esas 2011/2984 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/5887 E.  ,  2011/2984 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve Kuşçu Ali Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.03.2010 gün ve 204/52 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı ... vekili, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladığı ve kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan 20681 m2 yüzölçümündeki taşınmazın vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuş ve TMK.nun 713/6 maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Kuşçu Ali Köyü Tüzel Kişiliğine dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddiyle teknik bilirkişi ...’un 17.11.2009 tarihli rapor ekindeki krokide A harfiyle gösterilen 7430 m2 yüzölçümlü taşınmaz hakkındaki davanın kabulüyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı krokide B harfiyle gösterilen 13251 m2 kısma ilişkin olarak imar-ihya ve zilyetlikle kazanma koşulları oluşmadığı ve dere yatağı olup, özel mülkiyete konu olamayacağından bu kısma ilişkin davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ve redde yönelik bölümü davalı Hazine vekili, redde ilişkin bölümü ise, davacı vekili taraflarından temyiz edilmiştir.
    Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Kadastro Müdürlüğünün karşılık yazıları ve kadastro paftasına göre; dava konusu taşınmazın 20.12.1965 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında "taşlık" niteliğiyle tespit dışı bırakıldığı anlaşılmaktadır. Gerek dava dilekçesinde davacının imar ve ihyaya dayanmış bulunması ve gerekse taşınmazın niteliğiyle Kadastro Müdürlüğü yazısında belirtilen nitelikler birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu yerin imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekir. İmar ve ihyaya muhtaç olan bir yerin kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilebilmesi için diğer kazanma koşulları yanında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde imar ve ihya için öngörülen tüm olumlu ve olumsuz koşulların araştırılıp belirlenmesi gerekir.
    Mahkemece; Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/85 Esas sayılı dosyası içinde bulunan 1953 ve 1991 tarihli hava fotoğrafları mahallinde Harita Mühendisi aracılığıyla uygulanmış ise de, tespit dışı kalma tarihi ve dava tarihine göre getirtilen hava fotoğrafları yetersiz kaldığı gibi, uzman bilirkişi uygulaması da eksik ve yetersizdir. Teknik bilirkişi Nejat Mazlum’un 17.11.2009 tarihli rapor ekindeki krokide B harfiyle gösterilen 13251 m2 kısma ilişkin olarak da; 22.01.2008 tarihli keşifte mahalli bilirkişi ve tanıklar 2000 adet üzüm asmalarının 20-25 yıllık olduğunu beyan etmişler, 12.07.2006 tarihli teknik bilirkişi heyet raporunda ise, 2000 adet üzüm asmasının 15-17 yaşında olduğunu mütalaa etmişlerdir. Yüksek Harita Mühendisi Osman Selçuk da, 07.05.2009 tarihli raporunda; 1991 tarihli hava fotoğraflarının uygulaması sonucunda krokide B harfiyle gösterilen ve üzüm asmalarının bulunduğu bölümde imar ihyanın yapılmadığını, bu kısmın hiç bir surette kullanılmadığını bildirmiştir. Mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile teknik bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Öte yandan, dava konusu taşınmazların “taşlık” alanlardan olması nedeniyle 1965 yılında tapulama harici bırakıldığı gözetilerek davanın açıldığı 15.03.2005 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait (1975-1985 ve ayrıca 1985-1990 arası) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, uzman bilirkişi jeodezi ve fotoğrametri mühendisi aracılığıyla keşifte uygulanması, dava konusu taşınmaz bölümlerinin hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı veya hangi nitelikte bulunduğu, imar ve ihya edilen yerlerden bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılıp saptanması için hava fotoğraflarının stereoskopik aletle üç boyutlu olarak incelemeye tabi tutulması ve böylece taşınmazın kesin niteliğini belirleyen gerekçeli tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık raporun uzman bilirkişiden alınması, yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK.nun 258. maddesi gereğince davetiye ile çağrılmaları, aynı kanunun 259. maddesi uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri, taşınmazın büyüklüğü de gözetilerek davacının taşınmazı hangi tarihte imar ve ihyaya başladığı, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdüğü, emek ve para sarfını ne biçimde yaptığı, imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı konularında yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarına başvurulması, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde HUMK.nun 265. maddesi uyarınca çelişkinin giderilmesi kazanma süresinin imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren başladığının düşünülmesi, B harfli kısımla ilgili imar-ihya ve üzüm asmalarının dikilme tarihleri konusundaki çelişkilerin giderilmesine çalışılması gerekmektedir.
    Bundan ayrı; davacı yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca miktar araştırmasının yapılması, davacının belgesizden taşınmaz edinip edinmediğinin Kadastro ve Tapu Sicil Müdürlüğünden, zilyetliğe dayalı tescil davası açıp açmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait tapu kayıtları ve kadastro tutanakları ile zilyetliğe dayalı olarak açılan tescil davalarına ait dosyaların bulundukları mahkemelerden getirtilerek 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde belirtilen sınırlamalar açısından gözönünde tutulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalı Hazine vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 23.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi