Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1476
Karar No: 2016/741
Karar Tarihi: 26.01.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/1476 Esas 2016/741 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/1476 E.  ,  2016/741 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ



    Taraflar arasındakiSorunları Hakem Heyeti Başkanlığı Kararının İptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı dava dilekçesinde; ...Hakem Heyetine başvurarak elektrik faturasına yansıtılan kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, sayaç okuma ve perakende satış hizmeti bedellerinin iadesini talep ettiğini, Hakem Heyeti tarafından da talebinin reddedildiğini, ancak; alınan bu ücretlerin yasal olmadığını belirterek, abonelik tarihinden bu yana uygulanan ve tahsil edilen tüm ücretlerin ilgili firmanın geciken ödemeler için uyguladığı gecikme cezası da eklenerek tarafına iadesine, bundan sonra alınmayacağı hususunda karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine talep etmiştir.
    Mahkemece; davanın kayıp-kaçak ve diğer bedeller hakkında verilenHakem Heyeti kararının iptali istemine yönelik olduğu, 6502 sayılı TKHK"nun 5. maddesinde “haksız şartın, tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartları” olduğu, tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartların kesin olarak hükümsüz olacağı, sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümlerinin geçerliliğini koruyacağı, bu durumda; sözleşmeyi düzenleyenin kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremeyeceğini, bir sözleşme şartının önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketici ile müzakere edilmediğinin kabul edileceği, sözleşmede yer alan bir hükmün açık ve anlaşılır olmaması veya birden çok anlama gelmesi hâlinde; bu hükmün tüketicinin
    lehine yorumlanacağı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun emsal kararı ile; elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmayacağı, hem bu hâlin; parasını her halükârda tahsil eden davalı kurumun çağın teknik gelişmelerine ayak uydurmasına engel olacağı, yani davalının kendi teknik alt üst yapısını yenileme ihtiyacı duymayacağı gibi, elektriği hırsızlamak suretiyle kullanan kişilere karşı önlem alma ve takip etmek için gerekli girişimlerde de bulunmasını engelleyeceği, 4628 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince tüketicilere satılacak elektrik enerjisinin fiyatlandırılmasına dair unsurları tespit etme görevi bulunan ..."nun bu görevi ve düzenlemeyi yapmakta sınırsız bir fiyatlandırma yetkisinin bulunmaması, gerekse kaçak elektrik kullanan abonelerin işlediği hırsızlık fiili sonucu oluşan zararın kurallara uyan abonelerden tahsili cihetine gidilmesinin hak ve adalet düşüncelerine aykırı olması hususları” nazara alındığında ...Hakem Heyeti tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı ve iptali gerektiği” sonuç ve kanâatine varıldığı gerekçesiyle, itirazın kabulü ile,..Hakem Heyetinin 05/03/2012 tarih ve 2012/427 sayılı kararının iptaline, davalı tarafından davacıdan kayıp-kaçak ve diğer bedeller adı altında tahsil edilen 667,77 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun; 21/05/2014 gün ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararı (HGK’nun 17/12/2014 tarih, 2014/7-1884 Esas, 2014/1045 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme yasa yolundan da geçen) uygulaması kayıp-kaçak bedelinin elektrik dağıtım şirketleri tarafından elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceği yönündedir. Dairemizin uygulaması da; kayıp-kaçak bedeli yanında, dağıtım, iletim, perakende satış hizmeti ve sayaç okuma bedellerinin de elektrik dağıtım şirketleri tarafından elektrik abonelerinden tahsil edilmeyeceği şeklindedir. Mahkemenin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin uygulamasını nazara alması yerindedir.
    Ancak; dava tarihinde yürürlükte bulunan, 4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde; “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddî malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticarî veya meslekî fâaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar.ise, bir mal veya hizmeti ticarî veya meslekî olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
    Bir hukukî işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
    Somut olayda; dosya içindeki bilgi, belge ve faturalardan; hem mesken hem de ticarethane-yazıhane (işyeri) elektrik aboneliği nedeniyle, davalı tarafından tahsil edilen kayıp-kaçak ve diğer bedellerin iadesi içinHakem Heyetine başvurduğu anlaşılmaktadır.
    Buna göre;Hakem Heyetinin mesken elektrik aboneliğinden kaynaklanan uyuşmazlığa bakma görev ve yetkisi var ise de, işyeri (ticarethane-yazıhane) elektrik aboneliğinden kaynaklanan uyuşmazlığa bakma görev ve yetkisi yoktur. İşyeri elektrik aboneliği üzerinden verilen hizmetten yararlanan davacının, açıklandığı üzere işyeri bakımından tüketici olmadığı, dolayısıyla da olayda 4077 ve 6502 sayılı Kanun hükümleri yerine genel hükümlerin uygulanacağı ortadadır. Buna bağlı olarak, ihtilafa (işyeri için)Hakem Heyetinin bakma yetkisi ve görevi bulunmamaktadır.
    Buna karşın, 4077 ve 6502 sayılı Kanunların ilgili hükümleri gereğince, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı ancak (münhasıran-bizatihi) tüketici mahkemeleri nezdinde itiraz (iptali istenebileceğinden) olunabileceğinden, mahkemece davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yerindedir.
    Bu durumda; mahkemece, işyeri (ticarethane-yazıhane) elektrik aboneliğine ilişkin olarak yetkili ve görevli bulunmayan tüketici hakem heyeti tarafından verilen kararın esasına girilmeden usulden (Tüketici Hakem Heyetinin görevine girmeyen bir konuda karar verdiğinden bahisle) iptaline karar verilmesi gerekirken, bu abonelik yönünden de davanın esastan kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu itibarla; yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutularak, gerekirse bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle (mesken ve işyeri elektrik aboneliği için tahsil edilen miktarlar ayrıştırılarak), mesken elektrik aboneliği içinHakem Heyeti kararın esastan, işyeri elektrik aboneliği için usulden karar verilmesi gerekirken her iki abonelik yönünden de esastan karar verilmesi yerinde olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi