9. Hukuk Dairesi 2014/17703 E. , 2015/29040 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret, fazla çalışma ücreti, alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.10.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde marangoz olarak çalıştığını, ücretleri ödenmediğinden iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret ve fazla çalışma ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının emeklilik süresi dolana kadar sigorta priminin yatırıldığını 24.09.2009 tarihinde emekliye ayrıldığını, sonrasında ara sıra gelerek kendilerine ait aletleri kullanarak kendi namına bazı işler yaptığını davacının hak kazandığı tüm ücret alacaklarının ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece,toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini feshetmekte haksız olduğu, ücret alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
A-Usul Yönünden;
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Yine 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Yasanın 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Mahkemece kararda tarafların iddia ve savunmalarının özetine, maddi olgulara, hukuki nitelendirme yapılarak taraflar arasında iş veya ortaklık ilişkisi olup, olmadığı tartışmasına, delillere, uygulanacak hukuk kurallarına ve hükme hangi somut delillerle ulaşıldığına yer verilmemiştir. Karar gerekçesizdir. Salt bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
B) Esas yönünden ise ;
1-Davacı işçinin ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
Davacı dava dilekçesinde ücretleri ödenmediğinden iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini açıkça beyan etmiştir. İş sözleşmesi davacı işçi tarafından haklı nedenle sona erdirildiğinde ihbar tazminatına hak kazanılmaz. Mahkemece ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
2-Davacı çalıştığı son 3 yıllık dönemde ücretlerinin 18.000 TL eksik ödendiğini ileri sürmüştür. Davalı işverence davacıya yapılan ücret ödemelerine ilişkin bazı tediye makbuzları ibraz edilmiştir. Mahkemece hükme esas bilirkişi raporunda davacının asgari ücretle çalıştığı kabul edilerek son 3 yıllık hak kazandığı ücret miktarı hesaplanmadan ve davalı tarafça yapılan ödemeler düşünülmeden 18.000 TL ücret alacağı bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davacının çalıştığı son 3 yıllık dönemde asgari ücret üzerinden hak kazandığı net ücret hesaplatılarak işverence yapılan ödemeler düşülmek suretiyle ücret alacağı hususunda yeniden bir karar verilmelidir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/10/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.