Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18248
Karar No: 2020/6866
Karar Tarihi: 04.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18248 Esas 2020/6866 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, maliki oldukları taşınmazın genel yola bağlantısının olmadığı gerekçesiyle davalılardan geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne ve davacıların taşınmazı lehine davalılara ait başka taşınmazdan geçit hakkı tesisine karar vermiştir. Davalılar temyiz etmiştir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, geçit hakkı kurulması isteği hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesine dayandığına dikkat çekerek, geçit hakkı verilmesiyle bağlantısı olmayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlandığını, geçit isteğinin en uygun komşuya yöneltilmesi gerektiğini, geçit nedeniyle taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda fedakarlığın denkleştirilmesi prensibinin dikkate alınması gerektiğini ifade etmiştir. Geçit hakkının bedelinin taşınmazın niteliği gözetilerek objektif kıstaslarla belirlenmesi gerektiğine ve hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçtiğinde yeniden bir değer tespiti yapılması gerektiğine dikkat çekmiştir. Kabul edilen geçit hakkının Tapu Sicil Tüzüğü'nün ilgili maddeleri gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesc
14. Hukuk Dairesi         2016/18248 E.  ,  2020/6866 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    .


    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.08.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:


    K A R A R
    Davacılar vekili, davacıların maliki olduğu 470 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek, bu taşınmaz lehine davalılara ait 467 parsel sayılı taşınmazdan, olmadığı takdirde uygun görülecek taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
    Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne, 470 parsel sayılı taşınmaz lehine 06.02.2016 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide 4 numaralı alternatif olarak gösterilen 467/A harfli yerden davacıların 470 parsel sayılı taşınmazı lehine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
    2) Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlemesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hakkı ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Geçit kurulacak yerin tam ivaz bedeli, bu yerde bulunan ağaç, ürün, bina vb. muhdesatın değeri ile aleyhine geçit kurulacak taşınmazda geçit nedeniyle meydana gelecek değer düşüklüğü toplamından oluşur. Saptanan bu bedel hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki; bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yolun yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanunun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
    Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
    Somut olaya gelince; keşif sonrası inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda 4. seçenekte gösterilen geçit yeri üzerinde bulunan imalat bedeli olarak belirlenen 2.754.00 TL"nin depo edilen geçit bedelinin içinde gösterilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de; kısa kararda lehine geçit hakkı kurulan davacılara ait taşınmazın parsel numarasının 470 yerine 47 olarak hatalı yazılması ve yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılması gerekirken davacılar lehine vekalet ücreti takdir edilmiş olması da doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. numaralı bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi