18. Ceza Dairesi 2016/18254 E. , 2019/2339 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesinde tanımlanan suçun oluşması için, toplanan gruba dağılmaları yönünde ihtar yapılmalı, ihtara rağmen dağılmamaları halinde zor kullanmaya başvurulmalı, zor kullanmaya rağmen de failin dağılmamakta ısrar etmesi gerekmektedir. 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun “Silah ve zor kullanma” başlıklı 16. maddesinin; “Polis, görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir.” hükmü de dikkate alınarak, direnişi kıracak ölçüde zor kullanmaya rağmen kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşünü sürdürmekte ısrar etmek ya da kısa aralıklarla dağılıp yeniden bir araya toplanmak suretiyle eyleme devam edilmesi halinde, 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesinde tanımlanan suç oluşacaktır.
Yukarıdaki bilgiler ışığında; İl Emniyet Müdürlüğünün 29/11/2013 tarihli yazısı ile fotoğraf tespit tutanağına göre kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katıldığı ve grup içerisinde bulunduğu iddia edilen sanığın 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesi kapsamında ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar ettiğine dair mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, sanık hakkında direnme suçunda aranan cebir veya tehdit unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği kanıtlara dayalı olarak tartışılıp gösterilmeden, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
a-Sanığın aşamalarda kendisine gösterilen resimlerde daire içine alınan kişinin kendisi olmadığına dair savunması karşısında resimlerde yer alan kişinin sanık olup olmadığıyla ilgili Adli Tıp Kurumundan usulünce rapor aldırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi,
b-Adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kasıtlı suçtan mahkumiyet sayılamayacağı dikkate alındığında, hüküm tarihinde CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmayan sanığın pişmanlığı, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “Sanığın suç tarihinden önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinden yararlandırılmış olması nedeniyle CMK nun 231/5. maddesi uyarınca tekrar hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünden yararlandırılmasına takdiren yer olmadığına,” biçimindeki kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.