Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14261 Esas 2018/318 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14261
Karar No: 2018/318
Karar Tarihi: 01.02.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14261 Esas 2018/318 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, menfi tespit talepli dava sonucunda aldıkları kısmi kabul kararının üzerine yargılama sırasında elde edemedikleri ancak sonradan ortaya çıkan bir belgeyi gerekçe göstererek, davalının temsil yetkisinin olmadığını ve takibe konu senetlerin asıl borçlusunun farklı bir kişi olduğunu iddia ederek yeniden yargılama talep etmiştir. Davalılar ise bu talebin hukuki dayanağı olmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesini istemişlerdir. Yapılan değerlendirme sonucunda, davacının söz konusu belgenin asıl yargılama sırasında ileri sürmemiş olmasının kusuru olduğu ve taraflar arasındaki sözleşmenin davacının iddia ettiği gibi farklı bir kişinin mutemetliği üzerine yapılmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle davacıların temyiz itirazları reddedilerek, hüküm onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu (TBK)
- Türk Ticaret Kanunu (TTK)
19. Hukuk Dairesi         2016/14261 E.  ,  2018/318 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacılar vekili, taraflar arasındaki menfi tespit talepli açılan dava sonucunda, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi" nin 12.12.1996 tarih ve 1996/119 Esas 1997/1263 Karar sayılı ilamıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, yargılama sırasında mevcut olan ancak elde olmayan sebeplerle ele geçirilemeyen belgenin varlığını öğrendiklerini, bu belgenin yargılama süreci ve neticesini değiştirecek nitelikte olduğunu, davalının yedinde bulunan fakat hile ile dosyadan kaçırdığı belgede ...’ ün mutemet olmadığı, dava dışı ...’ ın tek yetkili mutemet olarak davalı şirketi temsil ettiğinin ortaya çıktığını, davalının mal alımı ve satımı konusunda yetkisinin olmamasına rağmen davacının 04/10/1991 tarihli mutemetlik sözleşmesi gereğince takibe konu senetlerin borçlusu olarak gösterildiği ileri sürülerek, mahkemenin 1996/119 Esas 1997/1263 Karar sayılı kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, hukuki yönden yargılamanın iadesinin şartları bulunmadığını, davacının taraflar arasındaki 04.10.1991 tarihli protokolden fotokopi şeklinde bahsetmesine rağmen fotokopinin delil niteliği taşımaması karşısında bu iddiasının hukuki dayanaktan yoksun kaldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, 10/05/1991 tarihli sözleşmenin taraflarından olan M. Kemal Derinkök’ün bu sözleşmeye asıl davada dayandığı, yapılan protokol ile bir kısım borcu kabul ettiği, davacının başka bir kişinin mutemet olduğuna dair noter belgelerinden sonradan haberdar olduğu iddiasının değerlendirmesinde ise, yapılan yargılama sırasında davacının istemi ile mahkemenin talebi üzerine her zaman elde edilebilecek vekaletlerin ele geçirilememiş olmasında asıl yargılama aşamasında bunu ileri sürmeyen davacının kusurunun bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 01/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.